Ve bazı insanlar da dansçıların poposunu sahne ışıkları altında görmekten hoşlanır. | Open Subtitles | و هُناك بعض الناس يحبون رؤية مؤخرات الراقصين . تحت الأضواء الكاشفة |
Bu zihinsel bir resim, dansçıların kendileri için ne yapacakları konusunda seçim yapmalarını sağlamak adına zihinsel, canlı bir resim tasvir ediyorum. | TED | اذن هذه صورة عقلية، انا اصف صورة حية تمكن الراقصين من تحديد الخيارات لأنفسهم حول ما يجب ان يعملوا. |
Bu dört hareket daha sonra dansçıların kendilerini ifade ettikleri kapsamlı bir dil yaratmak için kullanıldı. | TED | ثم تُستخدم الإيماءات الأربعة بعد ذلك في تكوين لغة يعبر بها الراقصين عبر اجسادهم |
Burası dansçıların masası ve anladığım üzere sen bir dansçı değilsin. | Open Subtitles | هذه طاولة الراقصات, ومما فهمته أنتِ لم تعودي راقصة بعد الآن |
İyi bir insandı bu dansçıların her biriyle tek tek ilgilenirdi. | Open Subtitles | كان رجلاً صالحاً وقد كان يهتم لكلّ راقصة من تلك الراقصات |
Balenin kalbinde, dansçıların binlerce saat boyunca titizlikle mükemmelleştirdiği düzinelerce hareket vardır. | TED | يرتكز رقص الباليه على عشرات الإيماءات التي يحترفها الراقصون بشق الأنفس على مدى آلاف الساعات من التدريب. |
Daha sonra onunla beraber, daha önce şampiyonalar kazanmış olan farklı dansçıların yeteneklerini ve özelliklerini tespit ettik. | TED | وبعد ذلك أكتسبت الخصائص ، على طول معها ، من من قدرات وعناصر مختلفة من الراقصين الذين كانوا قد فازو ببطولات. |
dansçıların iniltileri kulağımı tırmalarken birisi benim fahişenin teki olduğumu fısıldadı. | Open Subtitles | آهات الراقصين مَلأَ آذانُي وشخص ما هَمسَ بأنّني كُنْتُ عاهرة. |
Sağ ol, bana ilham veren dansçıların görüntülerini kaydediyorum. | Open Subtitles | أقوم بتصوير الراقصين الذين يلهموني. هذا واضح. |
Sağ ol, bana ilham veren dansçıların görüntülerini kaydediyorum. | Open Subtitles | أقوم بتصوير الراقصين الذين يلهموني. هذا واضح. |
Bazı insanlar vardır ki, dansçıların poposunu sahne arkasında okşamayı sever. | Open Subtitles | .... هُناك بعض الناس يُحبون رؤية مؤخرات الراقصين فى الكواليس |
Luke o dansçıların hiçbiriyle bir bağı olmasa bile asla yalan söylemezdi. | Open Subtitles | (لوك) ليسَ له قرابة مع أحد الراقصين وهو لا يكذب عليهم أبداً. |
Bunun adı "Maskeli dansçıların girişi". | Open Subtitles | ، هذه اللوحة تدعى " مدخل الراقصين المتلثمين " |
Birazdan Winwood'a staja davet edilen dansçıların isimlerini okuyacağız. | Open Subtitles | نحن على وشك تسمية الراقصين "المدعوين لينافسوا مع "وين وود |
Sahip olduğum dansçıların adresleriyle bir ekip oluşturmak için yeteri kadar gönüllüyü toplayabilmiştim. | Open Subtitles | بعد أن حصلت على عناوين الراقصات أصبح معي ما يكفي لإنشاء فريق مراقبه |
Kulüpte çalışan dansçıların fotoğraflarını trafikten isteyeceğim patron. | Open Subtitles | رئيسي, سأعرف الراقصات في الملهى و سأجلب صور رخصات قيادتهن |
dansçıların ayrıldığını gerçekten de Bay Hornberger'a söylememiz gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نخبر السيد هورنبق أن الراقصات إستقالاً |
Triangle Kulübü dansçıların Adresleri | Open Subtitles | مكتب ملهى تراينجل قائمة الراقصات و العناوين |
Bütün dansçıların hareketlerini alabilir, karımın yüzüne bakıp kulübe hiç gitmediğimi söyleyebilirim. | Open Subtitles | سأنال كل الراقصات الاتي أريدهن و أقول لزوجتي بأمانه أني لم أذهب لملهى مطلقاً |
Bütün dansçıların hareketlerini alıp, karımın yüzüne bakıp kulübe hiç gitmediğimi söylemek istiyorum. | Open Subtitles | سأنال كل الراقصات الاتي أريدهن و أقول لزوجتي بأمانه أني لم أذهب لملهى مطلقاً |
dansçıların artık kostüme ya da dekora ihtiyacı yok. | Open Subtitles | الراقصون ليسوا بحاجة إلى البدلات أو المناظر بعد الآن |
Siz dansçıların kalorilerinizi sayarak aldığınızı biliyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ كَمْ ان الراقصون يَحْسبونَ السعرات الحرارية دائماً. |