"dansçısı" - Translation from Turkish to Arabic

• راقصة
• راقص
• راقصات
• راقصي
• وراقص

Bu yapım başarılı olduğunda artık bir kankan dansçısı değil bir aktrist olacaksın.
حالما ينجح هذا الإنتاج فلن تكوني راقصة كانكان ثانيةً ستكونين ممثلة

Bu yapım başarıyla tamamlandığında, artık bir kankan dansçısı değil, bir aktris olacaksın.
حالما ينجح هذا الإنتاج فلن تكوني راقصة كانكان ثانيةً ستكونين ممثلة

Altı gün önce yatağımda bi Tiki dansçısı ile uyandım... sonra onun nişanlımın kuzeni olduğunu öğrendim... sonra onun eski piskopat polis sevgilinin saldırısına uğradım.
لقد استيقظت مع راقصة حفلات فى فراشى منذ ستة أيام ثم عرفت انها إبنةعم خطيبتى ثم تعرضت للسرقة بالإكراه على يد صديقها السابق الشرطى المحنون

Dünyanın en iyi dansçısı olmadığımı biliyorum ama bu kız gerçekten acınası durumda.
أنا أعلم أنني لست أفضل راقص في العالم و لكن وجودك هنا رائع

Eğer büyük, büyük bir oyun yazarı olmasaydım profesyonel bir balo dansçısı olurdum.
لو لم أكن كاتب مسرحي رئيسي, لكنت راقص صالونات محترف

Bir sürü işte çalışıyormuş... model, kulüp dansçısı, toplantı standı satış elemanı.
عارضة ازياء,راقصة ملهى, فتاه مع العديد من المواهب

İçimden bir ses Kuzey Kutbu dansçısı gibi görünüyorum diyor.
‎لأني أشعر أني ‎ابدو وكأني راقصة القطب الشمالي

Dünyanın en harika dansçısı bile müziği duymayanlara deli görünür.
حتى أفضل راقصة في العالم ستنظر بجنون لأولئك الذين لا يسمعون الموسيقى.

Ve hiç kimse çocukluğunda bar dansçısı olmayı hayal etmez.
-لا تحلم أي فتاة صغيرة بأن تكبر و تصبح راقصة

Facebook profiline göre kendisi ruh dansçısı grubunun kurucusu. Ve ümitsiz bir romantik.
حسنا، وفقا إلى الفيسبوك، فهو رجل أعمال مع روح راقصة.ورومانسي ميؤوس منه

Artık krallığın resmi dansçısı olarak kabul edildin.
انت الآن تعتبرين راقصة بلاط ملكى ف المملكة

Jamaika'ya gidip, limbo dansçısı olman lazımmış.
عليك أن تذهب إلى جمايكا وتصبح راقصة.

Flamenko dansçısı olmaya çalışıyordu.
إنها تتتدرب لتصبح راقصة فلامنكو

Artık daha iyi olup gelmiş geçmiş en iyi hula dansçısı olacağım.
سأكون جيدة من الآن وسأكون أفضل راقصة "هولا" على الاطلاق.

Annemin harika bir hula dansçısı olması benim de öyle olduğum anlamına gelmez.
ليس لمجرد أن أمى كانت راقصة "هولا" جيدة أننى مثلها.

O zamanlar sahneye çıkıyordu, sonra da menajer oldu. Tek bacaklı step dansçısı.
مدير الأعمال، كان يتعامل مع ممثل ومع راقص النقر بقدم واحدة

Bu işi bana verirseniz size dünyanın en iyi dansçısı Büyük Volare'yi getirtirim.
الآن ، اترك هذا الأمر لي وسأوقع لك مع اعظم راقص في العالم ، فولار العظيم.

Sanırım senin yaşlarında ve hiç evlenmemiş yani umutsuz değil ve hünerli bir salon dansçısı.
, أظن أنه في نفس سنكِ و لم يتزوج و هي ليس مضجر و هو راقص قاعات ممتاز

O Norveç'in en ünlü step dansçısı ve bu tarzın öncüsüydü.
لقد كانت أكثر راقصات النقر النرويجيات شهرة ، الرائدة في المجال

Evet, koridorda birkaç step dansçısı vardı.
نعم ، كان يوجد بعض راقصي الإيقاع في الصالة

Beş parasız, tango dansçısı sitarcıyı ben oynayacağım.
سأقوم بدور عازف الجيتار وراقص التانجو