| Polen zerreleri suda durmak yerine, neredeyse canlıymışcasına kıpır kıpır dans ediyorlardı. | Open Subtitles | فبدلاً من أن تطفو حبوب اللقاح بهدوء في الماء كانت ترقص بنشاط كما لو كانت حية تقريباً |
| Ve son baktığımda, Mary ile Matthew dans ediyorlardı. | Open Subtitles | وآخر مرة رأيت ماري كانت ترقص فيها مع ماثيو |
| Biramı bitirdiğimde hala dans ediyorlardı. | Open Subtitles | غادرت الحانة، بينما هم مازالا يرقصان |
| Hâlâ dans ediyorlardı. | Open Subtitles | وكانا لا يزالا يرقصان |
| dans ediyorlardı. | Open Subtitles | ... و يرقصان ... |
| sadece dans ediyorlardı. | Open Subtitles | ...يرقصان فقط... |
| dans ediyorlardı. | Open Subtitles | إنهما يرقصان |