İntestinal daralma olmadığından emin olmak için baryum lavmanı yapmamız gerek. | Open Subtitles | علينا أن نحقنها شرجياً بالباريوم لنتأكد من عدم وجود تضييق داخلي |
Söylemene izin verilen şeylerde gerçekten daralma yaşanıyor. | TED | ولذلك كان هناك تضييق أصيل حول ما هو مسموح بالقول. |
El tarağı falanjiyal eklemlerinde, asimetrik daralma var. | Open Subtitles | تضييق غير متناظر على المفاصل السلاميّة الأوّليّة |
Damarlarında daralma var ama vücut sıcaklığına kıyasla ceset katılığı çok fazla. | Open Subtitles | لديه آثار من تضيق الأوعية لكن تحجر الجثة أكثر تقدماً وقد أتوقع نظراً لحرارة الجسد |
Taramalarda aort kapağında daralma görüldü. | Open Subtitles | الفحوصات أظهرت تضيق في صمام الأبهر |
Umut ediyoruz ki toplar damar daralma olmadan iyileşecek. | Open Subtitles | أملنا، أن يواصل الوريد الباب التعافي، دون تضييق. |