Kafasının arkasında keskin olmayan bir aletten gelen sert bir darbeyle oluştuğu açıkça belli olan yaklaşık beş santim uzunluğunda bir kesik vardı. | Open Subtitles | كان هناك جرح غائر بطول بوصتان بمؤخرة رأسه والذي نجم من الواضح عن ضربة عنيفة من أداة حادة |
Ve bir darbeyle, hayatının 10, 15, hatta 20 yılı kayıp gidebilir. | Open Subtitles | وفي ضربة واحدة، تُسلب من حياتك 10 أو 20 سنة أخرى |
Adam düştü. Yere düştükten sonra başına isabet eden darbeyle kafatası paramparça oldu. | Open Subtitles | وتلقى الضحيّة ضربة أخرى عندما كانت رأسه على الإسفلت |
Bir çırak ne zaman elini kırpmadan, tek darbeyle kumaşı baştan sonra keserse hem de hiç yılıksız, dümdüz, işte o zaman o çırak kalfa olmuş demektir. | Open Subtitles | عندما يتمكن المبتدئ من قصّ القماش من بدايته وحتى نهايته بقَصّة واحدة بشكل مستقيم وسليم، فهنا ينتقل من مرحلة المبتدئ إلى البارع |
Kansız bir darbeyle başa geçti, herkesi boğdurdu. | Open Subtitles | استولى على السلطة في انقلاب غير دموي .. تم خنقهم جميعاً |
Belki, darbeyle ilişkiniz olduğunu bildiği içindir. | Open Subtitles | ربما لأنه عرف كل شيء عن تورطنا في الانقلاب |
Araştırmalarıma göre atlar, alınlarına vurulan... tek bir darbeyle katledilirlermiş. | Open Subtitles | بحثي يُظهر أنّه تمّ ذبح الحصان بواسطة ضربة واحدة في الجبهة |
Kafasına aldığı sert bir darbeyle. Şu ana kadar bulduklarımız bunlar. | Open Subtitles | ضربة قوية بالرأس، هذا ما لدينا حتى الآن. |
O bizi vurmadan önce onu demokratik bir darbeyle yok etmeliyiz. | Open Subtitles | قبل ان تتحكم فينا عن طريق ضربة ديمقراطية قاصمة |
Belirli bir şiddetle alınan darbeyle olur. Ve bu da resmen beynin, kafatası içinde sallanmasına sebep olur. | Open Subtitles | عبارة عن ضربة صريحة قوية تُسبب إرتجاجاً بـ ـداخل جُمجمتك بشكلٍ حرفي |
Hayır ama ikisi de kör darbeyle travma geçirmiş ve el ile ayak bileklerinde ölüm öncesi keskin sıyrıklar var. | Open Subtitles | لا, لكن كلا منهم عانت من ضربة قوية و كدمات شديدة قبل الوفاة للرسغين و الكاحلين |
Sana öğrettiğim gibi yap. Enseye tek bir darbeyle. - Böylece hemen biter. | Open Subtitles | افعليها كما علّمتك، ضربة واحدة في العنق وسينتهي الأمر سريعًا. |
Tıbbi inceleme sonucu keskin olmayan bir cisimle kafasına aldığı darbeyle öldüğü ortaya çıktı Evet. | Open Subtitles | قال الطبيب الشرعي أنها ماتت جراء ضربة قوية ومباشرة إلى الرأس أجل |
Tek bir darbeyle ölümcül kesiği atabilirim. | Open Subtitles | أود أن تكون الضربة القاضية ضربة واحدة |
Vagus sinirlerinin şakağa gelecek tek bir darbeyle zarar görmesi için olağanüstü bir yeteneğe sahip olmak gerekir. | Open Subtitles | "ضربة تُحدث هكذا إرتجاجٌ تتطلّب مهاراتاً غير عادية" |
Şehir merkezinde kafasına aldığı darbeyle öldürülmüş bir adam bulundu. | Open Subtitles | رجل وسط المدينة قُتل بواسطة ضربة بالرأس |
Elinizi bu şekilde kapayıp sonra vurursanız ufak bir darbeyle daha büyük bir ses çıkarır. | Open Subtitles | إذا مددت بيدك ثم ضربة سيكون الصوت أعلى |
Hayırlı olsun. Unutmadan. Tek darbeyle, hiç yılıksız. | Open Subtitles | تذكر، بقَصّة واحدة وبلا أي تمزيق |
Çok üzülüp dikkati dağılan Sydney'yi darbeyle indirerek mi? | Open Subtitles | ادبر انقلاب على سيدني , التي تمر بمرحلة التشوش العاطفي |
Şu anda, okul festivali ve darbeyle meşgulüm... | Open Subtitles | انا مشغول بالتخطيط لمهرجان المدرسة و الانقلاب العسكري |
Bu adam omurga, kalp ve göğüs kemiğinden kusursuzca geçen bir darbeyle öldürülmüş. | Open Subtitles | قتل هذا الرجل بطعنةٍ متقنه من خلال العمود الفقري، والقلب، وعظم القص |