Hayır, bekle, Darfur'u unut çünkü bu konuda bir düşüncesi olabilir. | Open Subtitles | كلا, أنتظر, آنسى أمر دارفور. لأنها قد تملك رأي حول هذا. |
Darfur hakkındaki ilk şiirimi de o zaman yazdım. | TED | كان ذلك عندما كتبت أول قصيدة لي عن دارفور |
Bunu lisedeyken, öğretmenim bir gün benden Darfur'la ilgili sunum yapmamı istediğinde öğrendim. | TED | تعلمت ذلك يومًا ما في أحد صفوف مدرستي الثانوية عندما طلب مني المعلم تقديم عرض تقديمي عن دارفور. |
Zihnimde sayılar yankılandı: Darfur'da bir milyon gitti, iki milyon yerinden edildi, 400.000 ölü var. | TED | وكان ذهني يردّد الأرقام: مليون شخص ذهبوا، مليونين نزحوا، 400,000 توفوا في دارفور. |
Herkes mutlu ama yaptığına bakın Darfur da neler olduğuna bakın | TED | حيث الجميع سعداء ، لكن انظروا ماذا يحدث انظروا الى مايحدث في دارفور |
Burada ise Afganistan, Somali, Kongo'nın bazı kısımları, Darfur gibi yıkılmakta olan ve savaşta olan ülkeleri görüyoruz. | TED | وهنا نجد الدول التي في حالة انهيار او حرب كأفغانستان, الصومال, اجزاء من الكونغو, دارفور |
Bu hikaye, Darfur'daki bir yardım çalışanına ait. | TED | وهذه هي قصة إحدى العاملات في المساعدات في دارفور. |
Darfur Çatışması, "soykırım" adını aldı ve, | Open Subtitles | صراع دارفور تم وصفه على انه إبادة جماعية وانه أسوأ أزمة انسانية فى القرن الـ 21 |
Batıdakilere, Darfur'un Afrikalı'lardan temizlendiğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | كلا، كلا أريدك ان تخبر الغرب دارفور الآن خالية من الافارقة |
- Sence bu kötü bir şey mi? Şimdi Sudan'ın fotoğrafını çekmek ister miydin? Darfur'un? | Open Subtitles | اتعتقد انه سيء , اتريد ان تاخذ صورة عن السودان الآن , دارفور اثيوبيا |
eee bir savaşla ilgili, galiba Darfur'daydı ya da Zimbabwe veya Ruanda, bunlardan biri işte. | Open Subtitles | ورأيتُ مشاهد حول، حرب وأظنُ أنّها كانت ''في ''دارفور ''أو ''زيمبابوي'' أو ''رواندا، أحد البلدين. |
Birinci sınıf askerlerden oluşan bir müfrezem olsaydı ne demek istediğimi anladın mesela Darfur gibi bir yerin problemini çözerdik. | Open Subtitles | اذا كان لدى فريق من رجال التصنيف الاول انت تعلم ما اعينه يمكننا ان ندخل مكان ما مثل دارفور |
Şu anda Darfur'da yaşanan dramla ilgili bir kitap hazırlıyorum. | Open Subtitles | وحاليا أعمل على كتاب عن مأسـاة دارفور وأتوقع أن يصدر في يناير القادم |
Dahası Crawford, silahların Darfur'a götürülmek için kamyonlara yüklenmesi işlemini bizzat yönetecek. | Open Subtitles | بالأضافة , الى أن كرافورد سيشرف بنفسه على نقل الأسلحة داخل العربات لنقلهم البرى الى دارفور |
Bu silah anlaşması Darfur'da rehin tutulan, İngiliz yardım çalışanı ve bir doktorun serbest bırakılması için yapılmış insani fidye ödemesiydi. | Open Subtitles | صفقة الأسلحة تلك كانت بمثابة فدية وذلك مقابل شخص يعمل فى هيئة المساعدات البريطانية وهو طبيب أخذ رهينة فى دارفور |
Darfur'daki bir yetimhaneyle ilgili bir yazı okuduğumdan beri ağlıyormuşum güya. | Open Subtitles | لم أتوقف عن البكاء منذ أن كنت أقرأ عن بعض الأيتام في دارفور. |
Çünkü 2010'da Sudan Başkanı Hassan El-Bashir Darfur'da savaşın bittiğini açıklamış. | Open Subtitles | لأنه في عام 2010، في السودان الرئيس حسن البشير، أعلن ان الحرب في دارفور قد انتهت. |
Darfur, haber bültenlerinden düşmüş olabilir ama hala devam eden katliam ve sürgünler, insanları, haddi hududu olmayan bir sefaletin, perişanlığın içine sürüklemiş bulunuyor. | TED | وفي دارفور .. والتي بدأت تختفي من وسائل الاعلام في الآونة الاخيرة رغم ان القتل والتشريد مازال يحدث هناك وهو مستمر على الدوام والبؤس الذي يصنعه ذلك العنف يصعب تجاهله |
Ortadoğu, Darfur, Irak ve başka yerlerdeki bu iç karartıcı tabloya rağmen, uzun soluklu güzel gelişmeler olacağına dönük bir eğilim var. | TED | حسناً بدون اهمال الصور المفزعة التي تأتي من الشرق الاوسط .. او دارفور او العراق او نحو ذلك .. هنالك منحى عام يوضح وجود بصيص امل |
Kıtadaki iç savaşlar azaldı; on yıl önce 12 iç savaş var iken, şimdi üç ila dört iç savaş kaldı. En kötülerinden biri elbette ki Darfur iç savaşı. | TED | الصراعات تقل في القارة ؛ من حوالي 12 صراعا منذ عقد من الزمان ، وصولا الى ثلاثة أو أربعة صراعات ، واحدة من أفظع ، بطبيعة الحال ، دارفور. |