- Aramızda dargınlık yok ya? - Görüşürüz Brigante. | Open Subtitles | لا ضغائن بيننا اليس كذلك- سنرى يا سيد بيرجانتي- |
dargınlık falan yok değil mi? | Open Subtitles | لا ضغائن بيننا, أليس كذلك ؟ |
Umarım dargınlık yoktur. | Open Subtitles | أرجو ألا تكون هناك ضغائن |
Bilmeni isterim ki bir dargınlık, kırgınlık yok. | Open Subtitles | و أردت فقط أن أعلمكِ بأنه ليس هنالك ضغينة نحوكِ |
Dediğim gibi, orada dargınlık yok. | Open Subtitles | كما قلت، لا يوجد ضغينة مجرد مناوشة مرور طفيفة |
Ayrıca babana karşı biraz dargınlık hissetmen de oldukça doğal bir durum. | Open Subtitles | وهو ملائم تماماً أن تشعر بذلك الإستياء تجاه والدك |
Aramızda dargınlık olsun istemiyorum. | Open Subtitles | و لا اُريد أية ضغائن بيننا |
dargınlık yok, değil mi? | Open Subtitles | لا ضغائن صحيح ؟ |
- Campell, bu "dargınlık yok"un ötesinde. | Open Subtitles | ، (كامبل) "هذا تحت شعار " لا ضغائن |
Bunu düşününce insanlardaki dargınlık hissiyle karıştırılabilecek bir his tattım. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}والآن بعد تفكيرٍ، فإنّي فعلًا اختبرت شعورًا يمكن أن يُساء فهمه بأنّه ضغينة إنسانيّة. |
Rhoda için endişeleniyorsun bu yüzden dargınlık olmayacak. | Open Subtitles | أنتِ قلقة على (رودا)، لذا لن تكون هناك أيّ ضغينة. |
dargınlık yok değil mi? | Open Subtitles | لا ضغينة و مشاعر حقد بيننا؟ |
Umarım dargınlık yoktur Ajan Booth. Ama iş, iştir. | Open Subtitles | إسمع، آمل أن لا توجد ضغينة بيننا أيّها العميل (بوث)، لكن... |
dargınlık yok. | Open Subtitles | لا ضغينة ؟ |
Benim aile aktivitelerim genelde dargınlık ve lazanya içeriklidir. | Open Subtitles | أنشطة مجموعة عائلتي تتضمن في الغالب الإستياء والازانيا. |
"dargınlık zehir içip, başka birinin ölmesini beklemeye benzer." | Open Subtitles | "الإستياء هو ان تأخذ السم وتنتظر احداً غيرك لكي يموت" ملاخي ماكورت |