| Davalarımın çoğunu kazanıp, çok para kazanıyordum. | Open Subtitles | كنت أجني الكثير من الأموال بالربح بجميع قضاياي |
| Davalarımın yarısında adamlara dokunamadım. | Open Subtitles | نِصْف قضاياي أنا لا أَستطيعُ مَسّ الرجلِ |
| Tam da bu yüzden Davalarımın hiçbiri hakkında konuşmamamız lazım. | Open Subtitles | هذا هو السبب المحدد وراء عدم تحدثنا عن أي من قضاياي |
| Davalarımın yarısı, klinikte yaptıklarım gibi olacak. | Open Subtitles | ،نصفُ قضاياي ، هي نفس النوع التي يأخذها المكتب ، لكن الفرق هذه المرة |
| Hatırladığım Davalarımın kayıtları. | Open Subtitles | سجل قضاياي القضايا التي أتذكرها |
| Kate Davalarımın birinde uzmanlık yapıyordu ve ben... | Open Subtitles | ... كايت كانت شاهدا خبيرا في أحد قضاياي ، وأنا |
| Davalarımın sonunda gizemi çözmeye alışkınım. | Open Subtitles | إنني منشغل بإنهاء احدى قضاياي الأخيرة |