"davranıyorsunuz" - Translation from Turkish to Arabic

    • تتصرفون
        
    • تتصرفان
        
    • تتصرف
        
    • تتصرفين
        
    • تتصرّفون
        
    • تعاملون
        
    • تعاملونني
        
    • تعاملني
        
    • تتصرفوا
        
    • تَتصرّفُ
        
    • تتظاهرون
        
    • أنتما تتصرّفان
        
    • وتتصرفون
        
    • تعاملاني
        
    • تعاملوننا
        
    İsteri nöbeti geçiren nineler gibi davranıyorsunuz. Open Subtitles تتصرفون مثل جدتي كما لو أن لديكم نوبة هستيرية
    Sizi parçalara ayırana kadar bombaladığımız halde,... hepiniz sanki hiç savaş olmamış tüm bunlar yaşanmamış gibi davranıyorsunuz. Open Subtitles .. قمنا بتدميركم لأجزاء ومع ذلك تتصرفون وكأنه لم تكن هناك حرباً على الإطلاق
    Artık yetişkinsiniz ama hâlâ gezip oynamaktan başka bir şey düşünmeyen çocuklar gibi davranıyorsunuz. Open Subtitles أنتما بالغين الآن ولكنّكما مازلتما تتصرفان كالأطفال لا تريدان فعل شيءٍ سوى اللعب
    Buradaki 4. seneniz ama hala harp okulu öğrencisi gibi davranıyorsunuz! Open Subtitles اربعه سنوات هنا ولازلت تتصرف "كطالب الكليه الحربيه الجديد فى "هدسون
    İnsanlara çok iyi davranıyorsunuz ve böylece sizden yararlanmak istiyorlar. Open Subtitles إنّكِ تتصرفين بحسن مع الأشخاص وبعد ذلك يفرضون إنفسهم عليكِ.
    Çocukları aptalca kararlardan vazgeçirme konusunda çok başarılı ve yüzleşmek gerekirse sizler de çocuk gibi davranıyorsunuz. Open Subtitles إنّه بارع في جعل الأطفال يعدلون عن إتخاذ قرارات غبيّة، ودعونا نواجه الأمر، أنتم تتصرّفون كالأطفال.
    Ona her yaklaştığımda sen ve diğerleri garip davranıyorsunuz. Open Subtitles لانه فى كل مرة اقترب منة انت والباقيين تتصرفون بغرابة
    Neden hepiniz delirmişim gibi davranıyorsunuz? Open Subtitles دعاني لمَ تتصرفون جميعاً معي كما لو كنت مجنونة؟
    Sizler buranın sahibiymiş gibi davranıyorsunuz ama değilsiniz. Open Subtitles أنتم يا رفاق تتصرفون وكأنكم تملكون المكان وأنتم لا تملكونه
    Siz de kalkıp iki kuzu gibi davranıyorsunuz. Tabi ki kurtlara yem olursunuz. Open Subtitles وأنتم تتصرفون كحملان صغيرة بالتأكيد ستتعرضون للإلتهام
    İkiniz de kancık karı gibi davranıyorsunuz. Piç kurularının beynini dağıtacağız diye ödünüz bokunuza karıştı. Open Subtitles كلاكما تتصرفان كالفتيات المذعورات اللواتي تخشن قتل أولئك السفلة
    Neden ikiniz de dilsiz gibi davranıyorsunuz? Open Subtitles لماذا تتصرفان كزوج من الحيوانات البكماء؟
    Bana küçük bir kız gibi davranıyorsunuz. Open Subtitles انتما تتصرفان معي كما لو كنتُ فتاة صغيرة
    Hepiniz burada misafirsiniz. Ama evinizdeymişsiniz gibi davranıyorsunuz. Open Subtitles أنتم مجرد ضيوف ,لكنك تتصرف و كأنك في موطنك
    Olgun davranmaya çalışıyorum ama burası ufak bir ofis ve siz de ahmak gibi davranıyorsunuz. Open Subtitles بالرغم من انى أعرف انك عبقرى ,و لكن هذا مكتب صغير و انت تتصرف كالقرد الكبير
    Bence her şey göstermelik. Kadın ölmek için hastaneye yatmış gibi davranıyorsunuz. Open Subtitles ‫أظن أن كل هذا كان هراءً، وأنت ‫تتصرف وكأن سبب دخولها المستشفى...
    Bir şeyleri yanlış yapmışsınız gibi davranıyorsunuz ama her şeyi doğru yaptığınız aşikâr. Open Subtitles تتصرفين كأنك قمتي بشيئ خاطى بينما من الواضح أنك قمت بكل شي صحبح
    Tedbirli davranıyorsunuz, çok iyi anlıyorum. Open Subtitles تتصرّفون بما يمليه الحذر، إنّي أتفهّم موقفكم تمامًا.
    Çalışkan Amerikalılar'a böyle mi davranıyorsunuz? Open Subtitles أهذه هي الطريقة التي تعاملون فيها العامل الأمريكي الجاد ؟
    Bana o takma dişli küçük tören kızları gibi davranıyorsunuz! Hayır, hayır. Open Subtitles تعاملونني وكأني واحدة من تلك الفتيات والتي لديها مشبك في أسنانها
    -Evet! Bana bir çocuk gibi davranıyorsunuz. Open Subtitles نعم ، سأفعل ، أنت تعاملني كطفل عمره 5 سنوات ، أنا في الثلاثين
    Siz askersiniz. Neden holigan gibi davranıyorsunuz? Open Subtitles أنت جُنود ، لِمّا تتصرفوا مثل الهمجيِين ؟
    Çünkü hâlâ 5 yaşındaki bir çocuk gibi davranıyorsunuz! Open Subtitles وأنت ما زِلتَ تَتصرّفُ مثل طفل بعمر الخمسة سنوات
    Sanki tüm soruları biliyormuş gibi davranıyorsunuz ama aslında bu konuda hiçbir halt bilmiyorsunuz, değil mi? Open Subtitles انتم تتظاهرون بمعرفة كل الاجوبة لكنكم لاتعرفون شيئا عن هذه الأشياء
    Siz ikiniz hala kafeslerinizde tıkılıp kalmış hiçbir şey değişmemiş gibi davranıyorsunuz. Open Subtitles أنتما تتصرّفان و كأنّه لم يتغيّر شيئاً و كأنّكم مازلتم مُحاصَرين في حدود أقفاصكم
    Burada oturmuş, domuz gibi davranıyorsunuz! Open Subtitles تجلسون هنا وتتصرفون كالخنازير
    Ve siz ikiniz bana lanet hizmetçinizim gibi davranıyorsunuz. Open Subtitles وكنتم أنتم الإثنان تعاملاني كالجارية اللعينة
    Küçük kızımızı daha yeni kaybettik, bizi yasımızla baş başa bırakmak yerine bize suçlu gibi davranıyorsunuz. Open Subtitles لقد فقدنا للتو فتاتنا الصغيرة وبدلا من أن تتركونا نحزن عليها تعاملوننا كالمجرمين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more