"davud" - Translation from Turkish to Arabic

• داود
• داوود

- Adamın ne istediğine bir bak, Davud. - Selamun aleykum.
داود آغا أرجو أن تنظر لما يريد هذا الرجل الطيب

Simon... karşısına dikildi, sanki... sanki Calüt karşısındaki Davud gibi. (ÇN: benden bu kadar, hikayeyi merak eden nette arasın)
سيمون.. لقد وقف أمامه كما تحدى داود جالوت

Kehanetin söylediğine göre, bu adam Davud'un soyundan çıkacak.
ـ الأنبياء يقولون أن هذا الرجل سيأتي من بيت داود

Bu arada Davud kendini parçalarcasına çaresizlik içinde Tanrı huzuruna çıkarak ne kadar pişman olduğunu anlatır.
بينما داود لف نفسه بالاسمال وتمرع بالرماد وصام

Ama onun yükselişi, ağaçlarla *Hz. Davud ve Golyat savaşı gibi olabilirdi.
ولكن صعوده سيكون معركة داوود و جالوت مع الأشجار.

Muhtemelen fiyatı şişirmek için bir yöntemdi ama bu araziyi aldığımda bana, Kral Davud'un eskiden burada kamp yaptığı söylenmişti.
غالبا ليست سوا وسيلة لزيادة السعر لكن عندما قمت بشراء هذه الارض كنت متأكد ان الملك داود قد خيم هنا ذات يوم

Yeşu'yu, Süleyman'ı, Kral Davud'u, bütün savaşçıları hatırlıyorum.
انا اتذكر يشوع، سليمان، الملك داود و كل المحاربين

Billy bu meseleyi "Davud ve Golyat" hikayesine çevirecek.
بيلي سيحول هذا الموضوع الى معركة داود وجالوت قصة شخص فلسطين وآخر يهودي: ابحثو عنها في ويكيبيديا

Davud'un askerleri, oğlu ve İsrail'in prensi olan Adonijah tarafından yönetiliyordu
و لكنهم قد أبقوا أنفسهم دائماً فى حالة تأهب جنود " داود " ، بقيادة إبنه ووريثه "أدونيا " ، أمير " إسرائيل "

Babamız Davud'da şarkı söylerdi, ama cesur bir savaşçıydı
كان أبونا " داود " يغنى الأغنيات و لكنه أيضاً كان محارباً قوياً

Babanız, Kral Davud, ölüm yatağında.
إن أبيك ، الملك " داود" يرقد على فراش الموت

Davud'un hayatta olmadığını öğrenirsem, seni tanıyan ilk kişi ben olacağım.
حين أعرف أن " داود " لم يعد على قيد الحياة ، سأكون أول من يعترف بك كخليفة له

Davud Kudüs'te ölüm yatağıda ve ben, Adonijah, onun varisiyim.
إن " داود " يرقد ميتاً فى " أورشليم" و إننى وريثه " أدونيا"

Sonra yine yüce Tanrı kulu Davud'a dedi ki, senden bir oğul dünyaya geldi, bir barış adamı"
و مرة أخرى ، تحدث الرب "ياهو " لعبده " داود " تنبه ، لقد ولد لك إبناً رجلاً للسلام

Davud'un evine getirildiğim zaman, halkım mutluluk şarkıları söylüyordu, ...ve kalbimde sevinç vardı.
حين جلبت إلى بيت " داود" غنى أهلى أغانى الفرحة و جئت بفرح فى قلبى

Ulu, Tanrım, ...babam Davud'un yerine Kral kulun olarak beni seçtin, ...ama ben bir çocuktan farksızım.
يا ربى يا إلهى لقد جعلت من عبدك ملكاً بدلاً من " داود" و لم أعد طفلاً صغيراً

Davud bana büyük sorumluluklar yükledi..
إن " داود " قد وضع عبئاً كبيراً على عاتقى

Ama bu tapınağı tamamlayıp, ...babam Davud'a verdiğim sözü tutmama izin verdiğin için şükrediyorum.
و لكن ، استمع لعبدك و لدعائه و اسمح لكلمتك التى وجهتها لأبى "داود " أن تتحقق

Damarlarında, Davud'un kanı dolaştığı için, sadece benimle aynı kanı taşıdığın için, ...hayatını bağışlıyorum, ama seni İsrail'den kovuyorum, sonsuza kadar.
فقط لأن دماء " داود " تسرى فى عرقك كما تسرى فى عروقى إننى سأوهبك حياتك و لكنى سوف أنفيك من " إسرائيل " إلى الأبد

Babam Davud, Goliath'ı bir taş ve bir asâ ile yenmişti.
إن ابى " داود " قد واجه " جالوت" بحجر و مقلاع راعى

Tanrı, Saul'u Davud'a teslim ettiğinde ne demişti hatırlar mısın?
"انا اتذكر ما قاله الرب لـ "داوود عندما تم تسليم "شاول" تحت يده "داوودوشاولملوكفيالتوراةكانبينهما نزاع" !