"dawkins" - Translation from Turkish to Arabic

    • دوكينز
        
    • دوكنز
        
    • داوكينز
        
    • دواكينز
        
    • داكوينز
        
    Birkaç yıl önce bahsi geçtiği üzere dostum Richard Dawkins, Hiç Yoktan Bir Evren adlı buluşmada bir konuşma yapmamı istemişti, ben de öyle yaptım. Open Subtitles أريد أن أوضح منذ بعض السنوات صديقي ريتشارد دوكينز طلب مني أن أعطي خطاب في مقابلة و أن أسميه كون من عدم و هكذا فعلت
    Ama bu da gizlice hoşuma gidiyor. Çünkü Richard Dawkins, ruhban sınıfına ne yapılması gerektiğini çok güzel ifade ediyor. TED و لكن تعلمون، هذا يشعرني بتحسن لان ريتشارد دوكينز قال لنا كيف نتعامل مع الكهنوت
    Tanrı Yanılgısı'nın yazarı evrimsel biyolog Richard Dawkins, hoş geldiniz. Open Subtitles من فضلكم، ساعدوني بالترحيب ب عالم الأحياء التطورية و مؤلف: وهم الإله، هو بالطبع ريتشارد دوكينز
    - Jack Dawkins ve takımı beklemede, efendim. Open Subtitles جاك دوكنز وفريقة على اهبة الاستعداد سيدتي
    Dawkins'in evinden dışarı çıkan iki farklı ayak izi var... Open Subtitles لدينا اثنان من بصمات القدم خارجة من منزل دوكنز
    Devonne Dawkins, McCollum-Walker'da tutuklu. Open Subtitles " ديفون داوكينز " نزيل سجن " ماكولم والكر "
    Özel konuklarımız Profesör Richard Dawkins ve Kardinal George Pell'e teşekkürlerimizi sunuyoruz. Open Subtitles أشكر ضيوفنا الكرام ريتشارد دوكينز و المطران جورج بيل
    Küresel Ateist Kongresi'nin ikinci gününün son konuşmacısı Richard Dawkins'i sahneye davet ediyoruz. Open Subtitles من فضلكم رحبوا ب محدثنا الرائع في ثاني يوم من المؤتمر العالمي للملحدين ريتشارد دوكينز
    Çağrı merkezinize, Fifth ve Dawkins'in köşesinde bir kaza olacağı ihbarında bulundum. Open Subtitles التبليغ عن الحادث الذي في زاوية من الشارع الخامس و "دوكينز" على الإرسال
    Koç Dawkins ve kızı Amy konferans odasında seni bekliyor. Open Subtitles المُدرب (دوكينز) ، و أبنته (آمي)، بإنتظاركَ في غرفة الأجتماع.
    Koç Dawkins ve kızı Amy konferans odasında seni bekliyor. Open Subtitles المُدرب (دوكينز) ، و أبنته (آمي)، بإنتظاركَ في غرفة الأجتماع.
    Sofia, Dawkins bu Craig denen adamı kaçırdı ve onu öldürecek, tamam mı? Open Subtitles حسنٌ ، يا (سوفيا)، (دوكينز) قبض على (كاريج) و ينوي قتله ، أتفقنا؟
    Dawkins havaalanına doğru gidiyordu ama barikatı görünce U dönüşü yaptı. Open Subtitles (دوكينز) بطريقة إلى المطار، قد رأى كميننا المروريّ ، ثمّ أستدار.
    Dawkins'le ilgili bilgiler son dakikada geldi ama bu bahane olamaz. Open Subtitles المعلومات حول (دوكينز) وصلت في اللحظة الأخيرة ولكن هذا ليس بعذر
    Bu Dawkins denen adamın toz olması neden umurumuzda ki? Open Subtitles لم نهتم؟ هذا الرجل دوكينز كان متغيبا
    Bankanın sahibi Yargıç Dawkins'e yorum almak için ulaşılamadı. Open Subtitles مالك المصرف القاضي دوكنز لم نستطع التوصل اليه للتعليق
    Yargıç Dawkins'ten bahsetmiyoruz. Erkek kardeşimden bahsediyoruz. Open Subtitles نحن لا نتحدث عن القاضي دوكنز نحن نتحدث عن اخي
    Dawkins kıymetli mahsul parasını koruyan ben olmazsam canıma okur. Open Subtitles دوكنز سيجعل حياتي جحيما ان لم اكن انا من يحرس امواله الثمينه
    - Charles Dawkins. Open Subtitles "في مركز "أورنج كاونتي إماجن تشارلز داوكينز -
    Mr. Dawkins'sin kendi sorusunu ona çevirip sorma hakkına sahibim, eğer evren seni yarattı ise evreni kim yarattı o zaman? Open Subtitles عندها أملك الحق لأتوجه (إلى سؤال السيد (داوكينز و أقلبه عليه و أسأله إن كان الكون قد خلقك فمن خلق الكون؟
    - Kim bu? Marcus Dawkins. Open Subtitles "ماركوس دواكينز"
    Dawkins'le konuşabilir miyim, efendim? Open Subtitles هل تحدثتَ مع (داكوينز) يا سيدي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more