"dayısı" - Translation from Turkish to Arabic

• خاله
• عمه
• خال
• خالها
• عمها
• خالاً
• وعمه

dayısı annesini öldürdüğünden çok da şaşırtıcı değil.
هذه ليست مفاجئة بالتسليم بأن أمه قتلت من قبل خاله

dayısı Dougal sarhoş olduğunda bu şarkıyı söylerdi.
أعتاد خاله دوغال التغني بها عندما كان يثمل

dayısı dört yaşına kadar kullanmış ve şimdi hapiste.
عمه استخدمها حتى بلغ الرابعة والآن هو في السجن

Wilshire Boulevard'te bol güneşli bir günde Bobby Dorfman, dayısı Phil Stern'ün ofisine gelmişti.
لذا، في يوم مشرق على (ويلشاير بوليفارد)، توجه (بوبي دورفمان) إلى مكتب عمه (فيل ستيرن).

Geçen ay, dünyanın en kötü dayısı olduğumu söyledin ölmemi istedin, sırf sana piyano almadım diye.
‫الشهر الماضي ‫قلت إنني أسوأ خال في العالم ‫وإنك تتمنين لي الموت ‫لأنني لم أشتر لك بيانو

Hepinize sevgiler... ve dayısı Charlie için küçük Charlie'yi öpün.
حبى لكم جميعا و قبلاتى ل تشارلى الصغيرة من خالها تشارلى

Lucy'de, Jerry dayısı burada olduğu zaman seviniyor, değil mi, Lucy?
نعم . ولوسي تحب تواجد عمها جيري صحيح . لوسي ؟

Böyle bir kaç havalı çocuğun dayısı olmak nasıl bir his?
كيف هو الاحساس أن تكون خالاً لطفلين رائعين مثلهما؟

Şu dayısı ona örnek olacak adam değil.
كل هذا من خاله هو ليس بمثال ممتاز له

Unut bunu. Ölene kadar dayısı olarak kalacağım.
دعي الأمر كما هو سأظل خاله مدى الحياة

dayısı sana seninle ilgii sorular sorduğu zaman?
إذا سألك خاله أسئلة قليلة عن نفسك؟

Buna hiç şaşmadım. Ama dayısı geldi mi işler değişiyor.
وفي الناحية الآخرى، عندما يتصل خاله...

Dale'in dayısı dün gece kaçta öldürüldü diye mi?
لأن عمه قتل البارحة صحيح ؟

- Onun bir dayısı olsun istiyorum.
أريد له أن يكون عمه.

- Tabi Joey dayısı olacak.
انه بالطبع قد ستعمل عمه جوي.

dayısı reddetti ve beni başkasına öldürteceğini söyledi.
فرفض عمه ...وأخبره سيرسل آخرون لقتلى...

Bu bebeğin en son ihtiyacı olan şey psikopat bir dayısı olması.
آخر ما يحتاجه هذا الطفل هو خال مختلّ.

Öcü. Öcü. Jamie'nin dayısı öcü.
"الرّجل المخيف"، "الرّجل المخيف" "خال (جايمى) هو "الرّجل المخيف

Hayır, sizin çocuğunuzun dayısı veya teyzesi olacak.
كلا، سيكون خال أو خالة طفلكم

dayısı ticaretle uğraşıyor ve Cheapside'da yaşıyormuş.
خالها, لقد أخبرتنى أنه يعمل بالتجارة ويسكن فى الجزء الفقير من المدينة

Ben dayısı Hector. Hafta sonu için Meksika'dan geliyorum. Güzelmiş.
أنا خالها (هيكتور) ، أنا في زيارة من المكسيك للعطلة

dayısı beni tutuklatırdı.
لكان خالها سيسجنني

Onlara senmişsin gibi konuştum, dayısı olduğumu söyledim.
اخبرتهم انها تقيم عند عمها منذ ذلك الوقت

dayısı kraliçenin özel kâhyalığını yapıyordu! Game of Thrones'da saman yığınının içindeyken üstünden biçilmişti.
عمها كان خادم مراحيض الملكه لقد إختفت في كومة غش بـ غيم اوف ثرونز

Bir kız dayısı olucam.
سوف اكون خالاً لــ فتاة

Babam bu kol düğmelerinin, mezun olduktan hemen sonra teyzesi ve dayısı tarafından ona verildiğini söylemişti.
أخبرني أبي بأنه حصل على هذه الأقفال من عمته وعمه مباشرة بعد تخرجه من الجامعة