"dayaktan" - Translation from Turkish to Arabic

    • الضرب
        
    • ضرباً
        
    • بضربنا
        
    dayaktan dolayı Yedi dikiş ve en sonunda, Yedi senelik hayat. Open Subtitles تقريبا سبع غرازت بسبب الضرب وفي النهايه سبع سنوات بقيت لتعيشها
    Sana bizim gibi adi kölelerin dayaktan öleceğini ve diğerlerinin de dayak yemesine sebep olabileceğini söylemiştim. Open Subtitles أخبرتكَ أننا نحن العبيد الحقيرين سنموت من الضرب وَ من ضربنا للآخرين
    Yediği dayaktan dolayı maymunun vücudu çürüklerle doluydu. Open Subtitles أن جسم القرد كان مغطَى بمجموعة من البقع والكدمات التي أصيب بها جرَاء الضرب
    Sokaklara düş de orospu ol. Seni dayaktan geberteceğim. Open Subtitles إذهبي و إعملي كعاهرة إن أردت يجب أن أبرحك ضرباً
    Akşam bu herifi dışarıda beklesek sonra dayaktan gebertsek nasıl olur diye merak ediyorum. Open Subtitles أفكّر بما سيحصل إذا قمنا بإنتظار هنا و أوسعناه ضرباً حينما يخرج
    Yalan söylüyor! Bizi dayaktan kırıp geçirdiler! Open Subtitles لقد قاموا بضربنا بشدة!
    ÖIüm nedeni, muhtemelen kafanın arkasından kurşun yarası, dayaktan dolayı değil. Open Subtitles سبب الوفاة ناتج عن طلق ناري في مؤخرة الرأس وليس نتيجة الضرب
    "İnsanlar açlıktan, hastalıktan ve dayaktan ölüyordu." Open Subtitles الناس كانت تموت من المجاعة من الأمراض ، ومن الضرب
    Arkadaşım, eğer boyamayı bırakırsan yiyeceğin dayak beni kesmeye kalkarsan yiyeceğin dayaktan daha az olacaktır. Open Subtitles يا صاح, الضرب الذى سأعطيه اياه اذا توقفت عن الطلاء اقل بكثير عن الضرب الذى سأعطيك اياه اذا حاولت جرحى
    Arkadaşım, eğer boyamayı bırakırsan yiyeceğin dayak beni kesmeye kalkarsan yiyeceğin dayaktan daha az olacaktır. Open Subtitles يا صاح, الضرب الذى سأعطيه اياه اذا توقفت عن الطلاء اقل بكثير عن الضرب الذى سأعطيك اياه اذا حاولت جرحى
    Birak da karini gördügümde dayaktan yirtmak için bir seyler yapayim. Open Subtitles دعني أفعل ما بوسعي لتجنب الضرب في المره القادمة التي أرى بها زوجتك
    Rastgele bir dayaktan olmuş yaralara benzemiyor. Open Subtitles لا تبدو الاصابات انها كانت نتيجه الضرب العشوائي.
    Kıyafetlerini çıkardım ve dayaktan olan morlukları gördüm. Open Subtitles لقد خلعتُ ثيابها و رأيتُ أثر الكدمات من الضرب.
    dayaktan mı yoksa doğal yollardan mı öldüğü henüz belli değil. Open Subtitles سواء كانتْ الوفاة بسبب الضرب أم وفاةً طبيعية .لا يزالُ لم يتّضح هذا بعد
    Bana dün yediğin dayaktan bahsetsene. Open Subtitles حديثينى عن الضرب الذى تلقيتية البارحة
    Sen dayaktan kaçmak için elinden gelen her şeyi yaptın, değil mi? Open Subtitles وأنت... إنّني متأكّد من أنّك فعلت كل ما بوسعك... لتجنّب ذلك الضرب, أليس كذلك؟
    Bir daha arazime girersen, seni dayaktan geberteceğimi söylemiştim. Open Subtitles أخبرتكإنعدتإلى هذهِالأرضثانية , سأبرحك ضرباً
    Bu iki arkadaşın korkunç bir dayaktan saklanması. Şimdi tam sırası, tamam mı? Open Subtitles ان هذا إثنان من الأصدقاء يختبؤن من ضرباً مبرح
    ...kepçeyle yediği feci bir dayaktan sonra kararını değiştirdi. Open Subtitles وبعد تلقيه ضرباً مبرحاً .. بالمغرفة .. فقد قام بتغير رأيه
    Kayınbabam, ölmeden bir gün önce dayaktan beter etmişti bunu. Open Subtitles والدي بالتبنّي أبرحه ضرباً حد الموت قبل وفاته بيوم.
    Bizi dayaktan kırıp geçirdiler! Open Subtitles لقد قاموا بضربنا بشدة!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more