Evet, hoş değildi. Dayanabildiğim kadar dayandım. | Open Subtitles | نعم , لم تكن سعيدة , لقد تحملت قدر ما استطيع |
Bana da bir dolu iftira atıldı, dayandım ama kimseye bundan bahsetdemedim bile. | Open Subtitles | اتسائل كيف تحملت اكاذيب كثيرة لكن , لمن يمكنني ان اشتكي واكون صريحة ؟ |
Galeri de dayandım, kokteyl de sabrettim, arabada eve kadar sesin çıkmadı . | Open Subtitles | لقد تحملت المعرض بعد الحفلة توصيلة السيارة الأكثر صمتًا |
dayandım, çünkü baykuşlar kollarımı parçaladı. | Open Subtitles | صمدت لأن البوم شبع من ذراعيّ ولم يبقي أي مجال لقدميّ |
dayandım, çünkü eski evli sevgilimi vurmak istedim ve vurdum. | Open Subtitles | صمدت لأنني أردت أن أضاجع حبيبي السابق المتزوج |
Hafifçe vurmuşlar ve bir dakikalığına ölmüşüm ama, senin şansına dayandım. | Open Subtitles | لقد كان المس واذهب لدقيقة لكن من حظي تماسكت |
Buna dayanacağız, arkadaşım. Daha kötülerine dayandım. | Open Subtitles | سنتحمل الأمر يا صديقي لقد تحملت ما هو أصعب |
- Olabildiğince dayandım, sonunda da ayrıldım. | Open Subtitles | تحملت بكل طاقتى ثم استقلت - و قبل ذلك ؟ - |
Kesiklere dayandım, dikişe de dayanabilirim. | Open Subtitles | لقد تحملت الجرح وبوسعي تحمل الغرزة |
Kırbaç darbelerine şikâyet etmeden dayandım. | Open Subtitles | لقد تحملت الجلد بدون أي تذمر |
Pek çok aşağılanmaya ve rezalete dayandım. | Open Subtitles | تحملت الإذلال ! وخزي كبير |
dayandım çünkü abim ağzıma işemişti. | Open Subtitles | صمدت لأن أخي تبول في فمي |
- dayandım bile. | Open Subtitles | -لقد صمدت . |
Ben dayandım, çünkü sen vardın. | Open Subtitles | لقد تماسكت, لأنني كنتُ أملكك ...ولكن الآن |
Ama dayandım. | Open Subtitles | لكنني تماسكت |