"dayayıp" - Translation from Turkish to Arabic

    • صوّب
        
    • يضعها على
        
    Ağzına silah dayayıp ateş etti ama onu da beceremedi. Open Subtitles صوّب على نفسه عبر فمه ولكنه اخفق في ذلك ايضا
    70 yaşlarında erkek. Pompalıyı çenesine dayayıp kafasını uçuruyor. Bu yetmezmiş gibi adamın bir de kedileri var. Open Subtitles ذكر، في السبعين، صوّب بندقيّة إلى جمجمته، وذاك سيّئ بحدّ ذاته
    Kısa bir süre önce alnımın ortasına, tam buraya bir silah dayayıp beni öldürmekle tehdit etti. Open Subtitles صوّب المسدس بين عينيّ، هنا تمامًا، وهدّد بقتلي.
    Katilin son gördüğü şey ise yaşlı adamın, kendi usturasını çıkarıp boğazına dayayıp kesmesi olmuş. Open Subtitles أن الرجل المسن يخرج شفره خاصه به و يضعها على عنقه ثم يقطع
    Katilin son gördüğü şey ise yaşlı adamın, kendi usturasını çıkarıp boğazına dayayıp kesmesi olmuş. Open Subtitles و آخر ما رآه القاتل أن المتدين يخرج شفره و يضعها على رقبته ثم يقطع
    Boğazıma silahı dayayıp başkente gitmek istemediğini söyledi. Open Subtitles كل شيء , لقد صوّب مسدساً نحو رقبتي
    Kardeşim elindeymiş, kafasına silahı dayayıp... Open Subtitles قال بأنه يحتجزه، صوّب ...مسدساً على رأسه و

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more