"değdiğini" - Translation from Turkish to Arabic

• كان يستحق
• الأمر يستحق
• يستحق العناء

- Hâlâ buna değdiğini düşünüyor musun? - Evet, düşünüyorum.
هل ما زلت أعتقد أنه كان يستحق كل هذا العناء؟

Öğle yemeğini kaçırdığına değdiğini söyle bana.
اخبريني انه كان يستحق ان تضيعي ساعه غداءك من اجله

Neden öldürmeye değdiğini bulmamız gerekiyor.
نحتاج أن نعرف لماذا كان يستحق القتل لأجل ذلك حسنٌ.

Teşekkür ederim. Madem patronun bir uçak yolculuğuna ve bir otel odasına değdiğini düşünüyor.
أذا كان رئيسك يرى أن الأمر يستحق أن يتحمل تذكرة الطائرة وغرفة الفندق

Bugün tüm dünyaya buna değdiğini gösterdin.
و اليوم أظهرت للعالم أن الأمر يستحق المعاناة

Bak ne diyeceğim,... Bu yaptığı şey hiç kolay değil ama, gerçekten değdiğini düşünüyorum.
أكثر منك ياصديقي هذا الأمر ليس بالسهل ولكنه يستحق العناء

Buna fazlasıyla değdiğini anladım.
أفهم الآن أن الأمر يستحق العناء

değdiğini söylemelisiniz efendim.
ـ عليك أن تخبرني أنه كان يستحق ذلك يا سيّدي.

değdiğini söylemelisiniz efendim. Neredesin sen?
.ـ عليك أن تخبرني أنه كان يستحق ذلك يا سيّدي ـ مهلًا، كيف حالك، يا سيّدي؟

Bu insanları kurtarmanın buna değdiğini düşündüğünü söyle.
فقط أخبرني أن إنقاذ هؤلاء الناس كان يستحق

Çünkü büyük düğünler aptalca zaman kaybıdır ki bir gün geriye dönüp bakınca tüm o didinmeye değdiğini anlayacağız.
لأن الزفاف الضخم يعتبر مضيعة غبية للوقت ولكننا سوف ننظر إليه يوماً ما وندرك أنه كان يستحق كل هذا العمل الشاق

Keşke buna değdiğini söyleyebilseydim.
كنت أتمنى أن أقول أن الأمر كان يستحق

Bütün bunlara değdiğini kanıtlamak için.
أنّ هذا كان يستحق...

- Bana değdiğini söyle sadece.
{\pos(192,230)} -أخبرني فقط أنّه كان يستحق .

Bana bir servete mâl oluyor ama buna değdiğini kabul ediyorum.
إنها تكلفني ثروة. لكن الأمر يستحق,سأعترف.

- Bekle, buna değdiğini göreceksin.
- بإستخدام لحمي المستورد بسعر 60$؟ - الأمر يستحق

Demek istediğim sadece ona bakınca bile, değdiğini anlıyorsunuz.
473)}ماندي رينكينغ موظفة بالفندق . أعني بمجرد النظر لفيل تعرف أن الأمر يستحق العناء