"değerli değil" - Translation from Turkish to Arabic

• لا تساوي
• لا تستحق

O bize 300 bin dolar verdi. Belçika bundan değerli değil Bilmiyorum, 100, 150.
رغم أن السفارة لا تساوي أكثر من 100 إلى 150 ألفاً

Kahretsin, onun hayatı çin parasına göre bir dolardan daha değerli değil.
اللعنة,حياته لا تساوي دولار من العملة الصينية.

Hayır, bu delice. Benim hayatım birkaç milyon hayattan daha değerli değil.
كلّا، هذا جنون، حياتي لا تساوي إزهاق ملايين الأرواح.

Tablolar değerli değil ve oteller de arkalarına kasa koymuyor.
اللوحات لا تستحق السرقة والفندق لا يضع خزنات خلفهم

Yetmiş milyon dolar canımdan daha değerli değil.
70مليون دولار لا تستحق أن أحصل على سهم في صدري.

Hayatım kimseninkinden değerli değil.
حياتي لا تستحق اكثر من اي شخص اخر

Onların aşağılık gururu yüzünden onlara, o insanlıktan yoksun Haeshinlilere göre başkalarının hayatı bir böcek kadar değerli değil.
بسبب كبريائهم حياة الأشخاص الآخرين بالنسبة لهم لا تساوي شيء أكثر من الحشرات مجموعة " هاي شين " منعدموا الإنسانية

- Hayatı o kadar da değerli değil.
حياتها لا تساوي الكثير.

Onlara, o insanlıktan yoksun Haeshinlilere göre başkalarının hayatı bir böcek kadar değerli değil.
{\1cH444444\3cHFFFFFF}حياة الناس الآخرين لا تساوي شيئاً بالنسبة لهم كالحشرات وأكثر {\1cH444444\3cHFFFFFF}مجموعة " هاى شين " منعدموا الإنسانية

Onların aşağılık gururu yüzünden onlara, o insanlıktan yoksun Haeshinlilere göre başkalarının hayatı bir böcek kadar değerli değil.
{\1cH444444\3cHFFFFFF}بسبب كبريائهم عديم القيمة {\1cH444444\3cHFFFFFF}حياة الناس الآخرين لا تساوي شيئاً بالنسبة لهم كالحشرات وأكثر {\1cH444444\3cHFFFFFF}مجموعة " هاى شين " منعدموا الإنسانية

Onurumdan daha değerli değil.
لا تساوي أكثر من شرفي

Hayatlarınız sevkiyat kadar değerli değil.
حياتكم لا تساوي البضاعة

Neal haklıymış. Kitaplar pek değerli değil.
نيل)، كان محق) الكتب لا تساوي الكثير

Hayatım çok değerli değil.
لا, حياتي لا تستحق الكثير

Ölümüne üzüldüm ama bu lolipoplar cinayet sebebi olacak kadar değerli değil.
تلك مصاصات لا تستحق القتل ل.