| Dünya'ya geri dönüyordum ve Dünya'da da bir şeyler değişiyordu. | Open Subtitles | كنت أهبط مجددًا للأرض وعلى الأرض, كانت الأمور تتغيّر أيضًا |
| Durumum daha kötüye gidiyordu ve komalı zihnimde de işler değişiyordu. | Open Subtitles | ازدادت حالتي سوءاً وكانت أموري تتغيّر في ذهني اللاواعي |
| Ama Kretase döneminin ortasına doğru bir şeyler değişiyordu. | Open Subtitles | لكن في أواسط الحقبة الطباشيرية كانت تتغيّر الأمور |
| Avrupa'nın fiziksel ve düşünsel sınırları değişiyordu ve bu, kim olduğumuza ilişkin çok farklı bir görüş çıkmasını sağladı. | Open Subtitles | الحدود المادية و الثقافية لأوروبا كانت في تغير و هذا سيدفع إلي ظهور نظرة مختلفة لكنهنا |
| Genellikle, ziyaretlerde konular değişiyordu | Open Subtitles | على العموم ان الأوقات تتغير |
| Ve Manhattan'daki işler benim için değişiyordu... | Open Subtitles | والأمور بدأت تتغير بالنسبة لي في "مانهاتن".. |
| Kuvvetler dengesi değişiyordu. Hissediyordum. | Open Subtitles | "كانت موازين القوى تتغيّر كان بوسعي الإحساس بذلك" |
| İşler değişiyordu. | Open Subtitles | كانت الأمور تتغيّر. |
| Matematik değişiyordu. | Open Subtitles | كانت الرياضيات في تغير |
| Sosyal sıralama değişiyordu çünkü bu bayan Shakti projemizin bir parçası ki bu proje kadınlara nasıl küçük işyerleri çalıştırmalarını ve beslenme ve hijyen mesajını nasıl ileteceklerini öğretiyor. | TED | إن النظام الاجتماعي في تغير بفضل هذه السيدة التي تعتبر جزء من " مشروع شاكتي " في الواقع إنها تعمل على تعليم المرأة كيفية القيام بالأعمال التجارية الصغيرة وكيفية إيصال رسالة الاعتناء بـالتغذية والنظافة. |
| Genellikle, ziyaretlerde konular değişiyordu | Open Subtitles | على العموم ان الأوقات تتغير |
| Yaşamım değişiyordu. | Open Subtitles | حياتي بدأت تتغير |