Bir kere elektrik motorunuz olduğunda, istediğiniz herşeyi yapabilirsiniz: arabanın yapısını istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. | TED | وبمجرد حصولك على محركات كهربائية، فإنه يمكنك فعل أي شئ: يمكنك تغيير هيكل السيارة بأي طريقة تريد. |
Yıllardır mümkün olmayan bir şeyi nasıl değiştirebilirsiniz ki? | Open Subtitles | كيف يمكنك تغيير شيء لم يكن ممكنا للأعمار؟ |
Üzerinde kontrolünüzün olduğu dünyayı, kendi dünyanızı değiştirebilirsiniz. | TED | تستطيع تغيير العالم الذي تتحكم فيه، تستطيع تغيير مكانك. |
Bir hücreyi yeniden programlayabilirseniz, organların içerisindeki hücreleri de değiştirebilirsiniz. | TED | وإذا استطعت إعادة برمجة الخلايا، عندها تستطيع تغيير الخلايا في هذه الأعضاء. |
Stres hakkındaki düşüncenizi değiştirdiğinizde vücudunuzun strese karşı tepkisini de değiştirebilirsiniz. | TED | فعند تغيير مفهومكم عن الضغط، يمكنكم تغيير ردة فعل جسمكم اتجاهه. |
İnternet sitesine gidip tasarım dosyalarını indirip kendiniz değiştirebilirsiniz. | TED | يمكنكم الذهاب إلى الموقع الإلكتروني وتحميل كل ملفات التصميم وبناءها بأنفسكم. |
Koşullarınızla ilgili her şeyi değiştirebilirsiniz ama değişmeyecek tek şey siz olursunuz. | Open Subtitles | تستطيع أن تغير من كل ظروفك لكن الشئ الوحيد الذى لن تتمكن من تغيره هو أنت نفسك |
İsminiz değiştirebilirsiniz ve yaşadığınız yeri de değiştirebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك تغيير اسمك يمكنك تغيير المكان الذي تعيشين فيه |
Yönetim Kurulu'nun çoğunluğu olarak bunu hemen değiştirebilirsiniz. | Open Subtitles | كونكم الأغلبية أفراد مجلس الإدارة يمكنك تغيير كل ذلك في لحظة |
Prensipte, geneleri değiştirebilirsiniz. | TED | يمكنك تغيير الجينات من حيث المبدأ |
Amerika'dan kaynaklanan tüm kanıtlar aslına bakarsanız şöyle, eğer insanlara geri dönüşüm için ödeme yaparsanız, eğer onlara sopa yerine havuç verirseniz, davranışlarını değiştirebilirsiniz. | TED | كل الادلة من اميركا هو ، في الواقع ، اذا كنت تدفع الناس لإعادة تدوير ، إذا أعطيت لهم الجزرة وليس العصا يمكنك تغيير سلوكهم. |
Bir sarılmayla dünyayı değiştirebilirsiniz diyor. | Open Subtitles | يقول أنه يمكنك تغيير العالم بحضنٍ واحدٍ |
Kaynak koduna sahip olduğunuz, bildiğiniz gibi, kaynak kodunu değiştirebilirsiniz ve yeni formlar için programlayabilirsiniz ve bu küçük şey bir aşıya dönüşür veya bu küçük şey biyomateryaller üretmeye başlar ki bu da DuPont'un şu anda neden ipek gibi hissedilen poliesterler ürettiğinin sebebidir. | TED | في هذه الحاله أن يكون لديك شفرة المصدر ، كما تعلمون جميعا، يمكنك تغيير شفرة المصدر، ويمكنك إعادة برمجة أشكال الحياة بحيث يصبح هذا الشئ الصغير لقاح، أو هذا الشئ الصغير يبدأ في انتاج مواد حيوية، وهذا هو السبب أن شركة دوبونت تنتج الآن شكلاً من أشكال البوليستر له ملمس الحرير من الذره الشاميه |
Belki bir erkeği değiştiremezsiniz ama her mavi ayda bir bir kadını değiştirebilirsiniz. | Open Subtitles | إذاً, ربما لا تستطيع تغيير رجل ولكن مره بكل قمر أزرق تستطيع تغيير مرأة |
Ancak, kendi dünyanızı değiştirebilirsiniz. | TED | ولكن أتعلم، تستطيع تغيير عالمك. |
Üstünüzü banyoda değiştirebilirsiniz. | Open Subtitles | تستطيع تغيير ملابسك بدورة المياه |
Araya girmek; odadaki güç dinamiklerini değiştirebilirsiniz. | TED | تدخلوا بحيث يمكنكم تغيير نفوذ القوى المحركة في الغرفة. |
Yani bir harfi değiştirebilirsiniz, harfleri çıkartabilirsiniz, ama en önemlisi, içine yeni DNA sıkıştırabilirsiniz, bir Truva atı gibi. | TED | يمكنكم مثلا تغيير حرف ما، أو حتى حذفه، ولكن الأهم هو أنه يمكنكم ملؤها بحمض نووي جديد، كنوع من حصان طروادة. |
Bu dairenin içerisine bir takım olarak geçerseniz, kıyafetlerinizi kolaylıkla değiştirebilirsiniz. | Open Subtitles | قفوا داخل الدائرة كفريق يمكنكم الاتصال بشبكة التحول بسهولة |
Sadece durumlarda birinin kaderini değiştirebilirsiniz. | Open Subtitles | العوقب فقط تستطيع أن تغير مصير الشخص |
Büyük bir fikirle dünyayı değiştirebilirsiniz. | Open Subtitles | تستطيع أن تغير العالم بفكرة رائعة |