| Tamam, evin orijinal planında küçük bir bodrum varmış ama son hâliyle değiştirilmiş. | Open Subtitles | حسنا ، المنزل كان في الأصل قبوا صغيرا لكن المخطط النهائي تم تغييره |
| Kendine hakim olmaya gerçekten inanan biriyim ama beynin ameliyat sırasında değiştirilmiş. | Open Subtitles | ,إنني من المؤمنين بتمالك النفس لكن دماغك قد تم تغييره أثناء العملية |
| Streptekokusun süzülmüş hali ama aşırı derecede öldürücü yapmak için genetiği değiştirilmiş. | Open Subtitles | سلسلة من ال"ستريبتوكوكوس", وهذه تمّ تغييرها جينيّا.. لجعلها قاتلة بشكل غير عادي. |
| İki değiştirilmiş radikal mastektomi, lenf bezlerine yayılmış. | Open Subtitles | اثنين من تعديل عمليات استئصال الثدي الراديكالية، انتشر إلى الغدد الليمفاوية لها. |
| Genetiği değiştirilmiş mısırları yiyen farelerin karaciğer ve böbrek toksisite belirtileri gösterdiklerini biliyor muydunuz? | TED | هل تعلمون ان الفئران التي تغذت على حبوب ذرة معدلة وراثياً قد نشأ لديها دلائل على تلوث الكبد والكلاوي |
| Bu virüs antibiyotiklere dayanması için genetik olarak değiştirilmiş. | Open Subtitles | تلك السلالة تم تعديلها جينياً لتقاوم مضادات الأجسام |
| Bir şekilde sahte tabanca dolu bir 11 mm ile değiştirilmiş. | Open Subtitles | بطريقة ما، تم تبديل السلاح المزيف بواحد معبئ برصاصة من طراز 45 |
| Bu da silah saldırıdan önce değiştirilmiş demek. | Open Subtitles | يعني أن السلاح الناري يجب أن يكون قد استبدل في وقت ما قبل الهجوم. |
| Bu adam, bu çılgın çiftçi, hiçbir zararlı böcek ilacı, ot kırıcı ilaç ya da genetiği değiştirilmiş tohum kullanmıyor. | TED | فعلمت ان هذا المزارع المجنون لا يستخدم المبيدات الحشرية ومبيدات الأعشاب ولا حتى البذور المعدلة وراثيا |
| Aradığınız numara ya değiştirilmiş ya bağlantısı kesik ya da artık kullanımda değildir. | Open Subtitles | الرقم الذي شكّلته تمّ تغييره أو مغلق، أو خارج الخدمة |
| Teknik olarak, ben gezegende genetiği değiştirilmiş ilk insanlardan biriyim. | Open Subtitles | حسنا، تقنيا أنا أول كائن بشري تم تغييره جينيا في هذا الكوكب |
| Aradığınız numara ya değiştirilmiş... ya bağlantısı kesik ya da artık kullanımda... | Open Subtitles | الرقم الذي شكّلته تمّ تغييره أو مغلق، أو خارج... |
| 1979'da Rusya'dan ülkeye giriş yaptığında Elder'ın Yabancı Çalışma Sertifikası için başvurusu kanuna aykırı yoldan değiştirilmiş. | Open Subtitles | ورقة طلب ايلدر , للعمالة الأجنبية تم تغييرها عندما دخل البلاد قادماً من روسيا في 1979 |
| Bu pikseller, donuk gözüksün diye değiştirilmiş gibi. | Open Subtitles | هذه البكسل يبدو أنّه قد تمّ تغييرها لتبدو مشوّشة |
| Yakından bakmam gerek, ama oldukça eminim ki aygıt değiştirilmiş bir Wraith teknolojisi, muhtemelen düşmüş bir Dart'tan. | Open Subtitles | حسنا ، أنا بحاجة لالقاء نظرة عن قرب لكنني متأكد من أن هذا الجهاز هو تعديل لتكنولوجيا الريث على الارجح من سهم ريث مدمر |
| Belge, Hill görevdeyken değiştirilmiş. | Open Subtitles | تم تعديل الملف أخر مرة عندما كان في الخدمة، |
| GDO'lar yok, genetiği değiştirilmiş organizmalar, her neyse. | TED | لا توجد كائنات معدلة وراثيا، كائنات معدلة وراثيا، على الإطلاق. |
| Kıyafetleri evde değiştirilmiş. | Open Subtitles | ملابسها تم تعديلها في المنزل . هل تعرف لماذا ؟ |
| Etiketler değiştirilmiş! | Open Subtitles | تم تبديل رقعتي الاسم |
| Bu da silah saldırıdan önce değiştirilmiş demek. | Open Subtitles | يعني أن السلاح الناري يجب أن يكون قد استبدل في وقت ما قبل الهجوم. |
| genetiği değiştirilmiş mısır ile ilgili birkaç hikaye öğrendik. | TED | هذه إحدى المواضيع المفضلة لدي ، لأننا قمنا بالعديد من الأعمال في مجال الذرة المعدلة جينيا. |
| Kesici başlıklarla beraber çalışacak şekilde değiştirilmiş olarak. | Open Subtitles | عدّل للعمل بالتزامن مع الراس القاطع. |
| Antibiyotiklere dirensin diye genetik yapısı değiştirilmiş. | Open Subtitles | إنه متغير جينياً ليقاوم المضادات الحيوية |
| Görünüşü ciddi şekilde değiştirilmiş. | Open Subtitles | شكلةُ تغيرَ بشكلٍ كبير |
| Vali adayı olduğum yer değiştirilmiş. | Open Subtitles | تم أستبدلي كمرشح للمنصب الحاكم |
| Cinayet kurbanlarının, tek tek kemikleriyle yer değiştirilmiş tamamen gümüş bir iskelet. | Open Subtitles | إنّه هيكل عظمي كامل من الفضة تمّ إستبداله قطعة بقطعة من عظام ضحيّة القتل |
| Kopya kasetlerin değiştirilmiş olabileceğini iddia ederim. | Open Subtitles | أستطيع الجدل بأن النسخ تم إستبدالها |
| Taze kalmaları için genetikleri değiştirilmiş. | Open Subtitles | إنّها معدّلة وراثيا حتى تبقى طازجة |