"değiştirmeyeceğini" - Translation from Turkish to Arabic

    • يغير
        
    • يُغير
        
    Kimsenin bizim vizyonumuzu değiştirmeyeceğini söyleyerek kapatmak istiyorum, ama birlikte onun isteğini değiştirebiliriz. TED أحب أن أنهي بالقول أنه لن يغير رؤيتنا أحد ولكننا نستطيع مع بعضنا أن نغير نزعته.
    Efendim, Hitler'in son dakikada plan değiştirmeyeceğini ne bilelim? Open Subtitles سيدي ، كيف لنا أن نعرف أن هتلر لن يغير خطته في الدقيقة الأخيرة ؟
    Ama bunun hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini anladım. Open Subtitles ولكني اعتقد ان هذا لا يغير شيئا ماالمهم في اعمارنا؟
    Bunu aramızda birşey değiştirmeyeceğini bildiğim ve senden hoşlandığım için söylemedim. Open Subtitles وفعلت ذلك فقط لانني معجبة بك وأعلم ان هذا لن يغير شيئ بيننا
    Bunun hiçbir şey değiştirmeyeceğini biliyorum ama seni öldürdüğüme pişmanım. Open Subtitles أعلم بأنّ هذا لن يُغير شيء. ولكني ندمت كثيرًا على قتلك.
    İnsanlar bunun hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini düşünüyor. Open Subtitles يتصرف الناس وكأن هذا لا يغير الوضع كاملاً، بل إنه يغيره
    Ama ikimiz de, gerçeği değiştirmeyeceğini biliyoruz. Open Subtitles لكن كلانا يعلم أن هذا ل ا يغير حقيقة لا مجال للشك فيها
    Konuşmanın senin sonunu değiştirmeyeceğini düşünüyorsun, ama sen beni tanımıyorsun. Open Subtitles تحسبين الكلام لن يغير مصيرك في هذا المطاف. لكنك لا تعرفينني.
    Tanrım, eğer her kimsen beni öldürmenin hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini bilmen gerek. Open Subtitles يا الهي ، انظر اياً كنت انت يجب ان تعلم ان قتلي لن يغير شيء
    Bir şey değiştirmeyeceğini biliyorum ama 16 yaşında ve ameliyat masasında. - Bir şey buldun mu? Open Subtitles أنا أعلم أن هذا لا يغير شيئا ، لكنه في السادسة عشر و هو على طاولة الجراحة
    Bunun onların fikirlerini değiştirmeyeceğini biliyorum fakat annemin, o çocukları benim öldürmediğimi bilmesini istiyorum. Open Subtitles -أعرف أن ذلك لن يغير رأيهم ولكننى أريد لأمى أن تعلم أننى لم أقتل أحد
    Hayatımızı değiştirmeyeceğini söyledin! Open Subtitles قلت ان هذا الطفل لن يغير حياتنا
    Gerçeği anlatmamın hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini söylemiştin. Open Subtitles قلت بأن قول الحقيقة لن يغير شيئا
    Bunun işleri değiştirmeyeceğini sakın söyleme çünkü değiştirir! Open Subtitles "لذا, لا تخبرني أن هذا لا يغير اللعبة, لأنه يغيرها بالفعل!"
    Savunmada kalmanın nihâi sonucu değiştirmeyeceğini yalnızca geciktireceğini söyledi. Open Subtitles "كفاح تدافع به عن نفسها" حسب نص كلامه وقتها كفاح يأجل المصير النهائى لكنه (لن يغير الموقف العام لـ (ألمانيا
    Başkan'ın planlarını değiştirmeyeceğini öğrendim. Open Subtitles سأخبر الرئيس أن يغير خططه
    Steven sana çok mühim bir şey söylemek istiyoruz fakat bunun hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini seni hâlâ sevdiğimizi ve biricik oğlumuz-- Open Subtitles (ستيفن) نريد أن نخبرك شيء مهم جداً لكن أريدك أن تفهم بأنه لا يغير أيّ شيء
    Bunun bir şeyi değiştirmeyeceğini söyledi, ama... Open Subtitles قالت أن هذا لن يغير اي شئ
    Bir arkadaşım geçenlerde bağışlamanın geçmişi değiştirmeyeceğini ancak geleceği değiştirebileceğini söylemişti. Open Subtitles أخبرني صديقاً في وقت لاحق أن الصفح عما مضى لن يُغير الماضي لكن يُمكنه جداً تغيير المُستقبل
    Bunun bir şeyi değiştirmeyeceğini biliyorum. Open Subtitles أعلم أن ذلك لا يُغير أي شيء
    Bunun bir şeyi değiştirmeyeceğini biliyorum. Open Subtitles أعلم أن ذلك لا يُغير أي شيء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more