Tarihi değiştirmek isteyecek türden adamlar değil bunlar. | Open Subtitles | إنهم ليسوا نوع الرجال الذين يودون صنع التاريخ |
Yaşayan yaratıklar değil bunlar. Canlandırılmışlar. | Open Subtitles | يجب أن تفهم إنهم ليسوا مخلوقات حية |
İnternetteki şarkıcılar değil bunlar. | Open Subtitles | إنهم ليسوا ذات المغنيين السابقين |
Bunlar yabancı değil. Bunlar senin öğretmenlerin, komşuların. | Open Subtitles | هؤلاء ليسوا بغرباء، إنهم معلمونك وجيرانك |
Karşımızdakiler çürük falan değil. Bunlar piyade! | Open Subtitles | هؤلاء ليسوا الرافضين، إنهم جنود المشاة |
Serseri, avare değil bunlar. | Open Subtitles | هما ليسا كأولئك الصعاليك أو المتسكعون ... |
Serseri, avare değil bunlar. | Open Subtitles | هما ليسا كأولئك الصعاليك أو المتسكعون ... |
İnsan değil bunlar. | Open Subtitles | إنهم ليسوا بشر. |
İç mimar değil bunlar! | Open Subtitles | -حسنٌ, إنهم ليسوا بمصممين ديكور |
İnsan değil bunlar, başka bir şey. | Open Subtitles | إنهم ليسوا رجال ... إنهم شيء أخر |
Richard'ın adamları değil bunlar; Tudors'un adamları! | Open Subtitles | كلا يا (تيدي)، إنهم ليسوا رجال (ريتشارد)، بل رجال (تيودور)! |
Kedi değil bunlar şekerim, çocuk. | Open Subtitles | هؤلاء ليسوا بقطط، عزيزتي إنّهم أطفال |
Bunlar yabancı değil, Bunlar insanoğlu, | Open Subtitles | هؤلاء ليسوا فضائيين إنهم بشر |
Bunlar Optrikalı değil. Bunlar benim halkımdan | Open Subtitles | هؤلاء ليسوا الأوبتريكيين إنهم قومى... |