"değil onlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • هم ليسوا
        
    • انهم ليسوا
        
    • أنهم ليسوا
        
    • فهم ليسوا
        
    • إنّهم ليسوا
        
    • إنهم ليسوا
        
    Onlar gerçek rockçular değil. Onlar taklit. Open Subtitles هم ليسوا كراسي روك حقيقية إنهم ألغاز محيرة
    İsveçli değil onlar, Mac, Norveçli. Open Subtitles هم ليسوا سويدة , ماك انهم نيروجيين
    Gücenmek yok tatlım, ama gerçekten insan değil onlar. Open Subtitles لا تستاء يا عزيزى ولكن فى الحقيقه انهم ليسوا آدميين
    Terörist değil onlar aslında, paralı askerler. Open Subtitles حسنا، في الواقع، انهم ليسوا إرهابيين، هم مرتزقة.
    Bunlar senin gözlemin değil. Onlar züppe gibi davranırlar. Open Subtitles أنهم ليسوا بمستواكٍ أنهم يتفاخرون بأنفسهم لكونهم متعجرفين
    - Zombi değil onlar, geri gelen. Open Subtitles أنهم ليسوا من الزومبي, أنهم عائدون
    Sadece diye sizinle arkadaş olmak istiyorlarsa, demek ki gerçek arkadaşlarınız değil onlar. Open Subtitles ، إذن فهم ليسوا أصدقائكم علي الإطلاق.
    Onlar polis değil, suçlu değil. Onlar başka bir şey. Open Subtitles إنّهم ليسوا تابعين للشُرطة، وليسوا مُجرمين، إنّهم شيء آخر.
    - Onlar ev değil, onlar... Open Subtitles إنهم ليسوا منازلاً إنهم متاجر و مطاعم و مكاتب
    Evet. Demek istediğim benim değil, onlar Javed'in çocukları. Open Subtitles أقصد هم ليسوا أطفألى بل أطفال جافيد
    Kayın değil onlar, ıhlamur. Open Subtitles هم ليسوا زاناً، إنهم أشجار زيزفون
    Öyle insanlar değil onlar. Open Subtitles هم ليسوا ذلك النوع من الأشخاص.
    Kaynana değil, onlar karınca. Open Subtitles انهم ليسوا العمات، انهم النمل.
    Dur, Onlar yabancı değil, Onlar dost, Open Subtitles لحظة انهم ليسوا دخلاء انهم اصدقاء
    Düğünde değil onlar. Open Subtitles حسنا، انهم ليسوا في حفل الزفاف.
    Kimsenin hayranı değil onlar. Open Subtitles أنهم ليسوا معجبين بأحد بعينه
    Çağır gelsin bütün dostlar unutma, boşa değil onlar! Open Subtitles "{\pos(220,220)}"اجمع أصدقاءك "{\pos(190,220)}"اعلم أنهم ليسوا تافهين
    Çağır gelsin bütün dostlar unutma, boşa değil onlar! Open Subtitles "اجمع أصدقاءك" "اعلم أنهم ليسوا تافهين"
    Carl, onlara isim takma demiştim. Domuz yavrusu değil onlar artık, yemek. Open Subtitles يا (كارل) ، أخبرتك أن لا تقوم بتسميتهم فهم ليسوا خنازير بعد الآن ، إنهم طعام
    - İnsan değil onlar. Open Subtitles فهم ليسوا بشراً...
    Senin çocuğun değil onlar. Open Subtitles إنّهم ليسوا حتى أطفالكِ
    Önceliğimiz değil onlar. Open Subtitles إنّهم ليسوا أولوية.
    Onlar ev değil, onlar ofis, dükkan, kafe, restoran, kulüp. Open Subtitles إنهم ليسوا بيوتاً إنهم مكاتب و متاجر وكافيتريات ومطاعم و نوادي
    Onlar insan değil. Onlar hayvan. Open Subtitles إنهم ليسوا رجالاً، بل حيوانات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more