"değilken" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا تكون
        
    • لايكون
        
    • لا أكون
        
    • لاتكون
        
    • غائبًا
        
    • غائب
        
    • غائبة
        
    • لا نكون
        
    • عندما لا
        
    • الذي يرتدون الزي
        
    • حينما لا احتاج لذلك
        
    Markanızı, başkalarının siz orada değilken hakkınızda konuştukları belirler, diye bir söz vardır. TED علامتك التجارية هي ما يتحدث الناس به عنك عندما كنت لا تكون في الغرفة، يقول المثل.
    Ah! Fakat değilken, olmadığınızı bilemezsiniz ve rüya görmediğinizi kanıtlayamazsınız. TED لكن عندما لا تكون كذلك، فإنك لا تعلم أنّك لست مستيقظ، فلا تستطيع إذًا أن تُثبت أنّك لست تحلم.
    Kesinlikle öyle ve babam özellikle bana sinirli değilken beni hâlâ böyle çağırır. Open Subtitles انه كذلك دون شك ولايزال أبي يناديني بذلك خصوصاً عندما لايكون مستاءً مني
    Hayır, benimle değilken ne istersen yap. Open Subtitles لا، عندما لا أكون معكِ أنتِ حرة فيما تفعلين
    Yanımdayken endişeleniyorum yanımda değilken de endişeleniyorum. Open Subtitles أشعر بالقلق عندما تكون هنا ، وعندما لاتكون هنا
    - Sen yanımda değilken o yanımdaydı. Open Subtitles -لأنّه كان موجودًا لمّا كنتَ غائبًا
    O piç kurusu bilincim yerinde değilken beni temizlemediği için şanslıyım. Open Subtitles انا فقط... ـ كنت محظوظا ان هذا الوغد لم يخرج احشائي وانا غائب عن الوعي
    Sen burada değilken hepimiz geziye ne kadar çok katılmak istediğimizden bahsediyorduk. Open Subtitles بينما كنت غائبة ، كنا جميعا نتحدث كم اننا متحمسون ان نذهب في الجولة
    değilken yeriz ve susamış olmamamıza rağmen güçlü likörler içeriz. Open Subtitles نأكل عندما لا نكون جائعين ونشرب الشراب القوي دون عطش
    Sen burada değilken baban üzgün oluyor, biliyorsun değil mi? Open Subtitles أتعلمين، إن أبيكِ يصبح حزينًا عندما لا تكوني هنا صحيح؟
    Anladığım kadarıyla, bizle burada değilken annenle evin oldukça yakındı. Open Subtitles كما فهمت، عندما لا تكون هنا معنا .. تبقى قريبا جدا لمنزلك ..
    Sahnede değilken, burada sipariş alıyor olacaksın. Open Subtitles عندما لا تكون على خشبة المسرح، أنت هنا يتلقى الاوامر.
    O kadını odada değilken bile yüceltmene gerek yoktu! Open Subtitles أنت لا تحتاج أن تتغزل بها عندما لا تكون فى الجوار
    Bence asıl olay senin etrafında değilken iyi biri olmasını çekemediğinden kaynaklanıyor. Open Subtitles ربما ما يحدث الان هو لعدم استطاعتك على التوقف ربما لانه فعلا اصبح شخصا جيد عندما لايكون حولك انا فعلا اشك في ذلك
    - İnsanlar iyi değilken bu çok fazla. Open Subtitles كثيراً مانسأل عندما لايكون الناس في أفضل حالاتهم
    "Will McAvoy masasında değilken daha çok haber yapıyor. Open Subtitles "ويل ماكفوي يقوم بأخبار أكثرحينما لايكون خلف مكتبه
    Hayır, yani sen yanımda değilken seni özlüyorum. Open Subtitles لا،أنا أَعني،أني أِشتاق لكِ عندما لا أكون معكِ.
    Meşgul değilken Sierra, ama kendisi epey meşgul. Open Subtitles سيرا عندما لاتكون مشغولة ,لكنها تنشغل كثيراً
    - Sen yanımda değilken o yanımdaydı. Open Subtitles -لأنّه كان موجودًا لمّا كنتَ غائبًا
    Eğer Lord Han sen burada değilken ölürse tek koruyucun da ölmüş olur. Open Subtitles إذا مات الملك الخان ...بينما أنت غائب سيموت معه دعمك الوحيد
    Sen burada değilken ayçiçeğimle bizzat kendim ilgileneceğim. Open Subtitles ...بينما أنت غائبة أنا سأهتم شخصيا بزهرة عباد الشمس
    Biz ortak değilken, ortak terapisinin bir anlamı yok. Open Subtitles أعني، لا حاجة للقيام بجلسة علاجيّة للشركاء عندما لا نكون شركاء
    Hiçbir şey yolunda değilken "her şey yoluna girecek" mi diyor? Open Subtitles هل يخبرك ان كل شيء بخير حتى عندما لا يكون كذلك؟
    Bildiğimiz üzere çoğu polis memuru görevde değilken silahlarını dolaplarında tutarlar. Open Subtitles كما نعلم, كثير من الضباط الذي يرتدون الزي الرسمي يحتفظون بمسدسات خدمتهم في خزائنهم عندما لا يكونون في الخدمة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more