"deşik" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالثقوب
        
    • بالرصاص
        
    • كالغربال
        
    Onu delik deşik bir halde görmek istemiyorum, eğer bunu kastediyorsan. Open Subtitles لا اريد مشاهدة جسده مليئ بالثقوب لو كان ذلك ما تعنينه
    Bankamı delik deşik ettiler, veznedarımı öldürdüler. Open Subtitles طلقوا النار على البنك ومُلِئ بالثقوب قتلوا الصراف.
    Delik deşik olmuş bir cesedimiz var. - Kurban hakkında başka ne biliyoruz? Open Subtitles فبعد كل شيء ، لدينا جثّة مليئة بالثقوب فما الذي نعلمه أيضاً حول الضحية؟
    Hadi baba, nasıl ateş edip arabanı... delik deşik ettiklerini anlatsana. Open Subtitles ابى, دعنا نسمع كيف فتحوا النيران و أمطروا سيارتك بالرصاص
    Bu da demek oluyor ki otomatik silahlarla üzerinize ateş edip sizi delik deşik edersek bu hiç yaşanmamış olacak. Open Subtitles ونمزق أجسامكم بالرصاص فإن هذا ذلك لم يحدث أبداً
    "Dublinli Dedektif Kurşunlarla Delik deşik Edildi." Open Subtitles مخبر دبلن يصبح كالغربال بالرصاص"."
    Oradaki bütün alan delik deşik olmalıydı. Open Subtitles تلك المنطقة بأكملها في الخلف هناك يجب أن تكون مملوءة بالثقوب.
    Peki ya kıçını tekmeleyip delik deşik ederek kemerin tepesinden attığım zamana ne demeli? Open Subtitles أو ماذا عن الوقت الذي ركلت فيه مؤخرتكؤ ملئتك بالثقوب وألقيت بك من بوابة القوس؟
    Bu kalıntılar ciddi biçimde çürümüş ve delik deşik. Open Subtitles حالة هذه البقايا متدهورة جداً ومليئة بالثقوب.
    - Hayır ama arabam delik deşik oldu. Open Subtitles لا، لكن سيارتي الفقيرة ملئت بالثقوب
    Dış duvarlar delik deşik. Open Subtitles حائطنا الدفاعي ملئ بالثقوب
    Delik deşik ettik adamı ve yere yığıldı. Open Subtitles ،لقد ملئناه بالثقوب و رميناه
    Onu delik deşik hâlde bulduk. Open Subtitles وجدناه مليء بالثقوب
    İşin sonu delik deşik olacak gibi. Open Subtitles -يبدو أنّك ستنتهي مليئًا بالثقوب .
    Aslında, hepsinden daha çabuk mermilerle delik deşik olacaksın çünkü sadece tek gözün var. Open Subtitles في الواقع، ستكون مليء بالرصاص أسرع من أي منهم لسبب أن لديك عين واحدة سليمة
    Bu adamı son gördüğümde saçma ile beni delik deşik edeceğini söylemişti. Open Subtitles ففي آخر مرة رأيته فيها قال أنه سيحشوني بالرصاص
    Geyşayı kurşunlarla delik deşik etmeseydin daha kolay olurdu. Open Subtitles إن لم تمطرها بالرصاص لكان الأمر أيسر بكثير
    Şu sigarayı söndür yoksa seni delik deşik ederim. Open Subtitles أطفئ هذه النار وإلا سأضربك بالرصاص
    "Delik deşik" mi? Open Subtitles "كالغربال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more