"de büyük bir" - Translation from Turkish to Arabic

• كبير في
• فادحاً

Bir zamanlar güvenlik görevlisi olarak çalışmıştım Memphis'de, büyük bir ofis binasında.
عملت كحارس أمن لفترة طويلة مكتب مبنى كبير في " ممفيس "

Şimdi, birçoğunuzun bildiği üzere komşu kasabamız Woodbury'de büyük bir Hollywood filmi çekiliyor.
كما يعرف الكثير منكم، يتم تصوير فيلم هوليودي كبير في بلدة "وودبيري" المجاورة.

Bir de büyük maçlarda iyi performans sergileyememesi var ki bu geceki gerçekten de büyük bir maç, bir unvan maçı.
وموهبة يتجنّبهـا الحظّ تُظهر مسـاوئـه في اللقـائـات الكبيرة والليلة ثمّـة لقـاء كبير في الحقيقة، مع مبـاراة الحفـاظ على اللقب لحفظ مـاء وجـه الفـائز

Yarın Delhi'de büyük bir patlama olacak.
سيكون هناك انفجار كبير في دلهي غدا.

Bak tam olarak kim olduğunu biliyorum, ve benim kim olduğumu da çok iyi biliyorum, ve büyük ihtimalle buraya gelmek de büyük bir hata ama belki sen bile kendi kızına zarar vermezsin diye düşündüm.
انظر، أعرف بالضبط من أنت، وأنا أعلم أنك تعرف بالضبط من أنا، وهو على الأرجح خطأ فادحاً قدومي إلى هنا،

Robb, Güney'de büyük bir zafer kazanacağı için çıktığını söylüyorlar.
يقولون أنه يعني أن (روب) سيفوز بإنتصار كبير في الجنوب

Batı Broadway'de büyük bir galerisi var.
معرض كبير في غرب برودواي.

Karanlığın Prensi. Ally Pally'de büyük bir show yapacağız.
إنك كذالك, ملك الظلام - (سوف نقوم بعرض كبير في (آلي بالي -

Bugün Fenway'de büyük bir gün;
"اليوم هو يوم كبير في ملعب "فينواي

O, Queens'de büyük bir süpermarket'de yöneticilik yapıyor, sabıkası yok ve yedi yıldır evli.
إنّه مُدير متجر كبير في (كوينز)، لا سوابق جنائيّة، مُتزوّج لسبع سنوات.

Bu Bonnie için. Ve onu geri getirmekte sen de büyük bir rol oynadın.
هذا لأجل (بوني)، والتي كان لك دور كبير في إعادتها.

Sarah, sana ne yapacağını söylemem ama bu gece Dyad'de büyük bir etkinlik olacak.
لا أستطيع إخبارك بما عليكِ فعله يا (سارة)، لكن الليلة هناك حدث كبير في "دياد".

Bu gece Dyad'de büyük bir etkinlik olacak.
الليلة هناك حدث كبير في دياد.

Brighton Sahili, Brooklyn'de büyük bir Rus topluluğu var.
يوجد مجتمع روسي كبير في (بريجتون بيتش) , (برووكلين).

Et ticaretin de büyük bir oyuncu.
انه لاعب كبير في مقايضة اللحم

Sen de büyük bir yanlış yaptığını hissediyordun.
وشعرت كما لو أنك ترتكبين خطأ فادحاً.