Sonra düşündüm de, belki o bir rüya değildi. Belki bu sadece bir oyun değildir. | Open Subtitles | لذا أَعتقدُ أن هذا ما كَانَ بحُلم لَرُبَّمَا لَيسَ فقط إلا لعبة |
Düşündüm de belki gece burada kalabilirim. | Open Subtitles | لذا أنا كُنْتُ أَعتقدُ لَرُبَّمَا أنا يُمْكِنُ أَنْ أَبْقى هنا اللّيلة. |
Biz de düşündük ki -- belki de, belki de bu madde kemikler topraktan çıkarıldıktan sonra hızla yok oluyordu. | TED | وقد فكرنا .. انه ربما .. ربما .. ربما .. ان العينات تفسد من حين اخراجها من مكان التنقيب .. |
Neyse, biraz düşündüm de, belki yargılamakta acele ettim ve yeterince destekleyici olmadım. | Open Subtitles | إذن , لقد كٌنت أٌفكر وربما تسرعت في الحٌكم ولم أكن داعِمة كفاية |
Ben de belki de yalnız yaşamalıyım diye düşünüyordum, biliyor musun? | Open Subtitles | كنت أعتقد أن ربما من الأفضل أن أعيش وحدي |
Dinle, ben düşündüm de belki, hazır gelmişken... | Open Subtitles | أصغي , لقد كنتُ أفكر ربما , بما أنكِ الآن هنا |
Düşündüm de belki işler istediğin gibi gitmezse, kızgın ve mutsuz olurdun. | Open Subtitles | اعتقدت ربما إذا لم تقم بالأمر كما تريد ستكون حزين و تعيس |
Sence de belki... Sadece bu geceliğine? | Open Subtitles | لا تَعتقدُ لَرُبَّمَا فقط لللّيلة؟ |
Düşündüm de, belki o akşam... | Open Subtitles | تَعْرفُ، أنا كُنْتُ أَتسائلُ، لَرُبَّمَا نحن يُمْكِنُ أَنْ فقط... |
Belki de.. belki de onu görmemişimdir. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنا , uh، لَرُبَّمَا أنا لَمْ أَراه. |
Sadece ruhun olduğuna göre düşündüm de belki de, yani sadece belki ilişki kurmayı öğrenmiş olmalısın. | Open Subtitles | فقط منذ كنت حنون الآن، إعتقدتُ لَرُبَّمَا... فقطلَرُبَّمَا... |
Bir hemşirenin de fikrini almam gerekiyor. Düşündüm de belki sen... | Open Subtitles | l'm إفترضَ أَنْ يُصبحَ a مساهمة ممرضةِ وl كَانَ يَتسائلُ إذا لَرُبَّمَا l يُمْكِنُ أَنْ... |
Ama sen gittikten sonra düşündüm de belki birkaç kişi bana arkadaşlık edebilir. | Open Subtitles | لكن بما انك سوف تذهب اعتقدت انه ربما ان يأتي الي بعض الاصدقاء |
Düşündüm de, belki biri onu tutarsa... | Open Subtitles | حسناً، لقد حاولت اعتقدت انه ربما شخص ما يجب ان يحملها |
Düşündük de, belki onu temizleriz ve sonra hastaneye göndeririz. | Open Subtitles | ففكرنا انه ربما قد ننظفها ونرسلها الى المشفى |
Onlara hem progeria hakkındaki araştırmalar hem de belki diğer durumlarla ilgili de neler söylemek istersin? | TED | ماذا تود أن تقول لهم سواء عن أبحاث مرض الشيخوخة المبكرة وربما عن ضروف المرض الاخرى ؟ |
Ve böylece de belki bir kaç yıl daha mutlu bir çocuk olarak kalabilir. | Open Subtitles | وربما كانت لتبقى طفلة سعيدة لبضع سنوات أخرى |
Ufak bir ceza alırsın ve de... belki uyuşturucudan kurtulma kursuna gönderebilir. | Open Subtitles | سيتم تغريمك وربما يجبرونك على حضور درس عن المخدرات |
Ama düşündüm de belki bu seferlik bir sorun olmaz. | Open Subtitles | لكنني أملت أن ربما هذه المرة لا بأس بذلك |
Ama düsündüm de belki bu seferlik bir sorun olmaz. | Open Subtitles | لكنني أملت أن ربما هذه المرة لا بأس بذلك |
Ben de belki başka işler konuşmak için buraya geldiğinizi ümit ediyordum. | Open Subtitles | كنت آمل أن ربما تأتي هنا لمناقشة شأن آخر |
Aramadı, o yüzden ben de belki suya düşmüştür, bu yüzden telefonu bozulmuştur ve bir sahilde sıkışıp kalmıştır diye düşünüyorum. | Open Subtitles | هي لم تقم بالاتصال لذلك أنا أفكر ربما انها سقطت في الماء وأعطب هاتفها |
Ben de belki ana-kız kendi geleneğimize başlarız diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لذلك كنت أفكر ربما أنا و أنت نبدأ تقاليد الأم و الإبنه الخاصه بنا والذي يمكننا فعله معاً |
Düşündüm de belki doğum günü yemeği için Charlie Amca'ma götürsek iyi olurdu. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر ربما من الجيد أن ندعوها لبيت عم تشارلي من أجل عشاء عيد ميلاد جميل |
Ben de belki benimle birlikte gitmek istersin diye düşünüyordum. | Open Subtitles | وكنتُ اتسائل ربما إذا كنتَ تريد الذهابَ معي |