"de fazla" - Translation from Turkish to Arabic

• أكثر مما

Adam başı 25.000 Dolar elime geçeceğini düşündüğümden de fazla.
ربح 25.000$ بجولة واحدة أكثر مما كنت أتوقع الحصول عليه

İkinizi düşündüğünüzden de fazla birbirinize bağlayan bir sır var. - Devam et Danışman.
هناك سرٌ يربط بينكما بقوة أكثر مما تعتقدان

Yalancı kim şimdi? İstiyorsun. O kadını istediğinden de fazla istiyorsun.
من الذي يكذب الآن تريد ذلك أكثر مما تريدها

Şu son birkaç ay o şekilde geçtikten sonra sanırım bu işe düşündüğümden de fazla ihtiyacım vardı.
..وبعد مرور شهرين أعتقد أني كنت أحتاجها أكثر مما كنتُ أتوقع

Düşündüğümden de fazla yaşlandım sanırım.
لابد أنّي كبر سناً أكثر مما ظننت. أنتَ كبير السن؟

Bunun için cidden çok üzgünüm tahmin ettiğinden de fazla üzgünüm.
أنا آسفٌ حقّاً حول ذلك آسفٌ أكثر مما تتخيلين

Oğlunu seviyorum, birini sevebileceğimi düşündüğümden de fazla.
أنا أحببت أبنك, أكثر مما أعتقدت أنني سأحب شخص مثله

Her bir tanesi için de ölü adamlar var sayabileceğinizden de fazla.
ولكل واحد منهم، هؤلاء الموتى أكثر مما يمكنك العد

Gelişimini düşündüğümden de fazla tamamlamış.
حسنا , أنه يبدو كما لو أنه متشكل أكثر مما أعتقدنا

Bu olay beklediğimizden de fazla kargaşa yarattı gibi.
لقد أحدث الأمر ضجيجًا أكثر مما كُنّا نتوقع, اليس كذلك ؟

İnsanlar düşündüğümden de fazla süre sessiz kaldı.
الغوغائين بقوا هادئين أكثر مما كنـُـت أتصور

Twitter'ın harika yanlarından biri bu, topluluğun fikri için kullanabiliyoruz, daha fazla bilgi, daha fazla soru, daha fazla bakış açısı, düşündüğümüzden de fazla ve bazen çoğu gerçekten sağlıklı yorumlar.
أعني، هذا بشكل عام واحد من الأشياء الرائعة بخصوص تويتر أنك يمكن أن تستخدمه لنشر الحكمة بين الجموع، كما تعرف، ذلك يتضمن معرفة أوسع، وأسئلة، ووجهات نظر أكثر مما تتخيل، وأحيانا، العديد منهم صحي جدًا.

Hem de onların beklediklerinden de fazla.
هذا أكثر مما قد يكون الرجال قد تمنوه

Yoğun bir yalnızlık yaşayan genç bir adamdı. Senin bilebileceğinden de fazla.
أنه كان شاب صغير ووحيد أكثر مما تتوقعين

Düşündüğümden de fazla genç insan.
عدد الشباب اليافعين أكثر مما تصوّرت

Evet, tahmin ettiğinden de fazla endişeleniyoruz.
أجل، أكثر مما تعتقد، تحرك، تحرك

Bu beklentinden de fazla değil miydi?
هذا أكثر مما توقعته اليس كذلك ؟

Beni seviyor. Muhtemelen gerektiğinden de fazla.
هو يحبني، ربما أكثر مما يجب عليه

Sayabileceğimden de fazla kez yalan söyledin.
لقد كذبتِ عليّ أكثر مما يمكنني العد

Sayıları düşündüğümden de fazla.
أعني، هُناك الكثيِر، أكثر مما إعتَقدت.