"de gördüm" - Translation from Turkish to Arabic

    • رأيته أيضاً
        
    • رأيت ما
        
    • رأيت ذلك
        
    • لقد رأيتك
        
    • رأيتك في
        
    • رأيته أيضا
        
    • رأيته في
        
    • رأيت نفس
        
    • رأيتها في
        
    • لقد رأيتُ
        
    • رأيتك على
        
    • رأيتها أيضاً
        
    • رأيتها أيضًا
        
    • أيضاً رأيته
        
    • و رأيت
        
    Ben de gördüm. Oradaydım ve gördüm! Open Subtitles لقد رأيته أيضاً يا مس جوبر لقد كنت هناك ورأيته
    Yeterince gördüm. Böyle tipleri daha önce de gördüm. Open Subtitles لقد رأيت ما فيه الكفاية لقد رأيت هذا الصنف من قبل
    - Bazen olmayan şeyleri görüyorum. - Hayır. Ben de gördüm. Open Subtitles ـ أحياناً أتوهم رؤية أشياء ـ لا، لقد رأيت ذلك أيضاً
    Bir yıl önce de gördüm seni, hayatına şöyle bir bakıyorum da TED لقد رأيتك السنة الماضية لأنني أفكر بحياتك، يا سيرينا.
    Seni Seoul de gördüm. Korece konuşabiliyor musun? Open Subtitles لقد رأيتك في سيئول هل يمكنك التحدث بالكورية ؟
    Onu ben de gördüm. Adı "Baywatch Geceleri." Open Subtitles أجل ، لقد رأيته أيضا *إنه برنامج*ليالى حرس الشواطىء
    Yıllar sonra onu Arjantin'de gördüm ve düşündüm ki: Open Subtitles بعد عدة سنوات رأيته في الأرجنتين واعتقدت:
    - Kılıcın vücuduna girdiğine eminim. - Bunu ben de gördüm. Open Subtitles لقد طعنه بالسيف , أنا متأكدة - رأيته أيضاً -
    Evet, onu ben de gördüm. Open Subtitles أجل، رأيته أيضاً.
    Ben de gördüm. Open Subtitles أنا رأيته أيضاً
    Şu kapıdan daha kötülerinin girdiğini de gördüm. Open Subtitles لقد رأيت ما هو أسوء بكثير يأتي من هذه الأبواب
    Daha kötülerini de gördüm. Open Subtitles لقد رأيت ما هو أسوأ أعطني كمدا..
    Şu adamı bugün sahil'de gördüm, ve ne giyiyordu biliyor musunuz? Open Subtitles رأيت ذلك الشاب على الشاطئ اليوم أتعرفون ما كان يرتدي؟
    Geçen akşam TV'de gördüm sizi. İyi rol yaptınız. Open Subtitles لقد رأيتك فى التلفاز بالأمس, لعبت دورك جيدا
    Seni St. Aubin'de gördüm baba. Open Subtitles لقدر رأيتك في سان اوبين يا أبي
    - Onu ben de gördüm. - Pek dikkatli değil öyleyse. Open Subtitles لقد رأيته أيضا هذا ليس تخفيا منه
    Hastanede ve olay yerinde de gördüm onu. Open Subtitles لقد رأيته في المستشفى وبجوار مسرح الجريمة الأولى.
    Bu dönüşümü Adam karakoldan çıkarken de gördüm, ama bu kez öfkeli değil kibirliydi. Open Subtitles لقد رأيت نفس التغير عندما غادر آدم المخفر لكنه لم يكن الغضب كان
    Az önce Henry ile birlikte Cafe Diem'de gördüm. Open Subtitles لقد رأيتها في مقهى ديم مَع هنري.
    Daha kötülerini de gördüm. Acil serviste gece vardiyasında çalıştım. Open Subtitles لقد رأيتُ أسوأ من ذلك لقد عَمِلتُ في دوام ليلي بالمستشفى
    - Sizi TV'de gördüm. - Günaydın Amerika'da. Open Subtitles لقد رأيتك على التلفاز برنامج صباح الخير أمريكا
    Sana bu dairenin anahtarını verdiğini de gördüm Jack. Open Subtitles و رأيتها أيضاً تعطيك مفتاحاً لهذه الشقة أليس كذلك، جاك؟
    Doğru söylüyor. Ben de gördüm. Open Subtitles إنه يقول الحقيقة لقد رأيتها أيضًا.
    - Ben de gördüm. Open Subtitles و أنا أيضاً رأيته .
    İlkokuldan Bayan Ethel J. Banks'i de gördüm her gün topuklu ayakkabılar ve inciler giyerdi. TED و رأيت السيدة إيثل ج. بانكس و التي كانت تتحلى باللآلئ و الكعب العالي في كل يوم في المدرسة الابتدائية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more