"de nefret ediyorum" - Translation from Turkish to Arabic

• وأكره
• و أكره
• وأكرهك
• أيضاً أكره
• أكرهكما

Araba kullanmandan ve viski kokan nefesinden de nefret ediyorum.
وأكره الطريقة التي تقود بها، وأكره أنفاس الويسكي السيء خاصتك.

Bu oyundan ve başkasının kız arkadaşını çalmaya çalışan kendini beğenmiş göt lalelerinden de nefret ediyorum.
اكره هذه المسرحية وأكره أن أتظاهر اني لا أرى هذا الاخرق الذي يحاول سرقة صديقات الاخرين

Bizim adalet dediğimiz barbarlığı sana göstermesinden de nefret ediyorum.
و أكره أنه أظهر لك الوحشية التي نسميها نحن بالعدالة

Ayrıca aptal olup babamın gitmesine izin verdiği için annemden de nefret ediyorum.
و أكره أمي لغباءها و هرمها و تركها لأبي يرحل

Yani kendimden nefret etmeyi öğrendim. Tembel hayvanlardan nefret ediyorum. Beni buraya getirdiğin için senden de nefret ediyorum.
لذا تعلمت أنّي أكره نفسي وأكره حيوان الكسلان وأكرهك لإحضاري إلى هنا

Ama onun tekrar hapse dönme ihtimalinden de nefret ediyorum.
ولكن أيضاً أكره فكرة عودته للسجن مرة أخرى

Biliyor musunuz, ikinizden de nefret ediyorum. Keşke ikinizde ölseniz de artık size katlanmak zorunda kalmasam.
إنّني أكرهكما ، وآمل أن تموتا حتى لا أراكما أبداً ..

Çok fazla ağrım var. Bu hastane giysisinden de nefret ediyorum.
أنا أتألم بشدة وأكره ثوب المشفى هذا

Arkadaşların umrumda değil. Bu ülkeden de nefret ediyorum.
لا أبالي بأصدقائك ، وأكره تلك البلاد

Ona aşık olmadığım gerçeğinden de nefret ediyorum.
وأكره حقيقة أني لا أحبه

Kendimden de nefret ediyorum.
وأكره نفسي

Acıktım ve oda servisinden de nefret ediyorum. Bütün bunlar da ne?
كنتُ جائعة و أكره خدمة الغرف، ما هذا؟

Ayrıca hastanedeki doktorlar ve hemşirelerden de nefret ediyorum.
و أكره الأطباء و الممرضات بالمستشفى

Onlardan da doğum günümden de nefret ediyorum.
أكرههم و أكره عيد ميلادي

Ondan da senden de nefret ediyorum.
أكرهه وأكرهك أنت أيضًا

Tanrım, bu öğlen yemeğinden ben de nefret ediyorum.
يا إلهي أنا أيضاً أكره هذه الاجتماعات

İkinizden de nefret ediyorum sizi siyah-beyaz gavatlar. Size söylüyorum!
أكرهكما أيها " الأبنوس" و "العاج" الأوغاد

İkinizden de nefret ediyorum. Gitti. Hayır.
أكرهكما أنتما الاثنان. لقد ذهبت. لا.