Nancy'nin de söylediği gibi, kendini kaptırarak. | TED | أو كما قالت نانسي مرة، بأن تنغمس في العمل |
Kahin'in de söylediği gibi Olympus'u yok ediyorum. | Open Subtitles | إنّي أدمّر الأوليمب كما قالت الوحي تمامًا. |
Bana kalırsa niyetin bu değildi. Android'in de söylediği gibi, üstünkörüydü. | Open Subtitles | لكني لا أظنّ تلك كانت نيّتك، كما قالت الآلية، كان خامًا بدائيًّا. |
Hanımefendinin de söylediği gibi, anın keyfini çıkaralım şimdi. | Open Subtitles | كما قالت السيده دعونا نستمتع باللحظه |
- Ne oldu? Kardeşimin de söylediği gibi bir korkaktım. | Open Subtitles | لقد كنت جباناً, كما قالت أختي |
Ama eşimin muhabir Ted Willoughby'ye de söylediği gibi onlar sadece flört belirtisi, ilişki değil. | Open Subtitles | و لكن كما قالت زوجتي ( للمراسل ( تيد ويلوبي بأنَ تلكَ الرسائل مجرد مغازلة ؛ و ليست علاقة غرامية |