| Lütfen Deb. Sizi geri getirmek için birçok sıkıntıya kalkışmış. | Open Subtitles | هيا يا ديب إنه يمر بالكثير من المشاكل لكي يعيدك |
| Deb'in bir daha fikri olursa kendi söylesin. | Open Subtitles | حسنا، في المرة القادمة ديب ديه فكرة، والسماح لها تقديمها. |
| Hey Deb, Pazar sabahı sen de Marie ve benimle yemek pişirebilirsin. | Open Subtitles | ديب عليك المجئ للطهي معي ومع ماري صباح يوم الاحد |
| Deb'in 1. dereceden akrabasısın. Ben hallederim. | Open Subtitles | فأنتَ أحد الأقارب، سأتولّى الأمر |
| Hadi ama, Deb. Sadece biraz pratiğe ihtiyacın var, hepsi bu. | Open Subtitles | بربك يا ديبرا أنت تحتاجين لبعض التمرين ، هذا كل ما في الأمر |
| Yani Joel kafayı Deb'e takmıştı ve onu. hep kayıda alıyordu. | Open Subtitles | اذا جويل مهووس بديب انه يصورها طوال الوقت |
| Deb'le beraber olmamın garip bir pornovari gibi göründüğünü biliyorum. Aslında işler öyle başlamıştı. Bunun hiçbir faydası olmuyor. | Open Subtitles | انا اعرف اننى انا وديب معا يعطى انطباعا جنسيا بحتا ويمكن انة ابدا بهذة الطريقة |
| Ve Jane Deb'e ne söylerdi? | Open Subtitles | ولو كنتي جين ماذا ستقولي لديب |
| Deb şu anda arazide. | Open Subtitles | إذا أنت يَجِبُ أَنْ تَعْرفَ، ديب على المناوراتِ بوحدةِ إحتياطيها. |
| Bazen buraya gelince bende de o baş ağrılarından oluyor, Deb. | Open Subtitles | أحياناً أُصبحُ أولئك الصداعِ عندما أَجيءُ، أيضاً، ديب. |
| Deb'in birini bulduğunu bilmiyordum. Burada mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | لم أعرف أن ديب استأجرت أحداً ،هل تعملين هنا؟ |
| Biliyormusun, Deb yeni erkek arkadaşıyla bizi tanıştırmak için sürekli beni sıkıştırıyordu. | Open Subtitles | هل تعلمين ديب تشغل كل تفكيرى من أجل أن نكون معاً مع صديقها الجديد |
| Evet,Deb şu sapık adamdan bahsediyordu şu parmak uçlarını kesenden? | Open Subtitles | نعم, ديب كانت تقول أن هذا الرجل المجنون قطع أطراف أصابع تلك الصغيره |
| Korksan iyi olur, Deb. Hatta korkmaktan da fazlasını yap. | Open Subtitles | لذا يجب عليك انت تخافي يا ديب بل كوني اكثر من خائفة |
| Deb, tekrar rehabilitasyona dönmelisin... yoksa ortaklığımızı sonlandırırım. | Open Subtitles | ديب, يجب عليك العودة الى مصح الادمان او سألغي شراكاتنا بالمقهى |
| Deb'in 1. dereceden akrabasısın. Ben hallederim. | Open Subtitles | فأنتَ أحد الأقارب، سأتولّى الأمر |
| O insanlar Deb'in arkadaşı değilse bilmesi gerekir. | Open Subtitles | لا تريد ديبرا ان تعتقد بأن أولئك النساء صديقاتها |
| Deb'in senden ayrılmasına gerçekten üzüldüm, çok kötü. | Open Subtitles | حقا أنا آسف لأن ديبرا قطعت علاقتها معك, ذلك فعلا مقيت |
| - Ben Deb'le evlenirim. | Open Subtitles | سأختار الزواج بديب |
| Tamam, biliyorum ki Jane yemeyi sever ve Deb'de içmeyi. | Open Subtitles | انا اعلم ان جين تحب الاكل وديب تحب الشرب |
| Deb'e verdiğim sözü tutmak giderek zorlaşıyor. | Open Subtitles | وعدي لديب يصعُب باستمرار |