"debbie'ye" - Translation from Turkish to Arabic

    • ديبي
        
    Çünkü sen, anlamsız bir şekilde Debbie'ye Las Vegas'ta mantar partisi yaptığımızı anlatmışsın! Open Subtitles لأنك لسبب ما أخبرت ديبي اني دخنت الفطر المخدر في لاس فيجاس
    Evet, biliyor musun Debbie'ye bunun iyi bir fikir olmadığını söylemiştim Open Subtitles نعم, تعلمين, لقد أخبرت ديبي أنها فكرة غير جيدة
    Bugün Bea'nin, kızı Debbie'ye veda edebilmesi için toplandık. Open Subtitles اليوم من اجل بي لمساعدتها من اجل توديع ابنتها ديبي
    Ödevi almak için arkadaşım Debbie'ye gideceğim. Open Subtitles سوف امر على صديقتي ديبي لاحصل على الواجب المنزلي
    Debbie'ye her şey dahil olan bir bilet almalısın. Open Subtitles وأتأكد أنه اشترى التذكرة الكاملة لـ "ديبي" بلا شروط
    Debbie'ye 911'i arattınız. Open Subtitles جعلت " ديبي " تجري إتصال 911 الوهمي وشريكك يموت
    Şüpheli önce Debbie'ye saldırmış ama en sonunda onu yanına almamış. Open Subtitles ولقد قامَ الخاطفُ بمهاجمة "ديبي" أولاً ولكنَّهُ قد تركها خلفهُ في نهاية الأمر
    Debbie'ye gerçek bir baba olmak istiyor, gördüğünüz gibi. Open Subtitles ويريد أن يصبح أب حقيقي لــ(ديبي) يمكنه أن يراها.
    Yardımı dokunacaksa ilk randevuyu Debbie'ye aldırabilirim. Kabul mü? Open Subtitles سأجعل (ديبي) تحجز لك الموعد الأول إذا كان ذلك يساعدك، اتفقنا؟
    Okuldaki ilk gününde, Debbie'ye meydan okudun. Open Subtitles الطريقة التي واجهتِ بها أمام (ديبي) في اليوم الأول
    Niçin? Okuldaki ilk gününde, Debbie'ye meydan okudun. Open Subtitles الطريقة التي واجهتِ بها أمام (ديبي) في اليوم الأول
    Debbie'ye inanmıyor musun? Open Subtitles لايمكنك تقبل ديبي ؟
    Ben de Debbie'ye bazı müşterileri eğlenmeye çıkarttığım ya da geç saatlere kadar çalışacağım gibi küçük yalanlar söylüyordum. Open Subtitles لذا أخبرت (ديبي) بأن لدي عملاء لأسليهم و العمل لوقت متأخر و غير هذا
    Bunu Debbie'ye açıklamanın düzgün bir yolunu bulmak zorundaydım. Open Subtitles لذلك كان يجب أن أعثر على الطريقة (الصحيحة لأوصله لـ(ديبي
    Onun zihninde, sevdiği kadın ona ihanet etti. Yani, aynı törenle Debbie'ye sahip olmayı deneyecek. Open Subtitles في مخيلته، تلك المرأة التي أحببها خانته لذلك سيقوم مع (ديبي) بنفس الطقوس
    Tüm istediğim yeni tasarımları üzerinde çalışmak, ...ama bunun için hep Debbie'ye koşuyorlar. Open Subtitles كل ما أردتهُ هو العمل على أفكار جديدة لكنهم دائماً يذهبون لـ(ديبي) لأجل ذلك
    Eve gitmeli, oturup harcamalarınıza bakmalı ve Debbie'ye karşı dürüst olmalısın. Open Subtitles يجبُ عليكَ أن تذهبَ للمنزل , تجلس, و تتفقد نفقاتك, و تخبر (ديبي) بكل بساطة.
    - Tanrım, Debbie'ye söyleyemem. Open Subtitles أوه , يا ألهي , أنا لا أستطيعُ أن أخبر (ديبي).
    Debbie'ye hiçbir şey yapmadım. Open Subtitles لم أفعل أي شيء لـ ديبي
    En azından biri geri çekilecektir. Courtney'e ettiğimi düşündüm, ama belki de Debbie'ye ettim. Bilmiyorum artık! Open Subtitles هذا سيجعلك تستبعد واحدة. ظننت أني أتصلت بـ(كورتني) لكني قد أكون أتصلت بـ(ديبي) عوضاً عنها أنا لا أعرف وحسب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more