Maç izlemeyi ve hatta Debra'yla konuşmayı bile yeğliyorum. | Open Subtitles | أُريدُ مُرَاقَبَة الألعاب الرياضيةِ أَو يَتكلّمُ مع ديبرا حتى. |
Bir yanım her zaman, "Neden annem ve babam ben ve Debra'yla geçinemiyor" diye merak ederdi. | Open Subtitles | جزء مني كان يفكر لماذا ابي وامي لا يمكنهم المضي مع ديبرا وانا |
Dinle Debra'yla konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | اسمع, اريد الحديث مع ديبرا |
Debra'yla anlaşma yaptık; | Open Subtitles | لا شيء, أتفقت مع (ديبرا) بأنها ستكون في السيارة في 6: |
Debra'yla birlikte-- Dedektif Morgan ile birlikte evi temizlemeye gitmiştik. | Open Subtitles | كنتُ في المنزل مع (ديبرا)... أقصد المحقّقة (مورغان)... ننظّف المكان |
İlaçlarını ben almadım. Debra'yla aganigi maganigi durumlarına girmiş de değilim. | Open Subtitles | حسناً، لم آخذ عقاقيركَ، ولا أمارس الجنس مع (ديبرا)، مفهوم؟ |
- Debra'yla neler oluyor? | Open Subtitles | مالذي يجري مع (ديبرا)؟ |