"dediğin zaman" - Translation from Turkish to Arabic

• عندما قلت
• عندما تقول
• عندما تقولين

Ah, anlıyorum. Bitti dediğin zaman, bitmiş demektir.
أنا أفهم ، عندما قلت انها انتهت فهى انتهت بالفعل

"Kaderin ellerinde" dediğin zaman ne kastettin?
ماذا عنيت عندما قلت لي أن قدري في يدي؟

Sen 10 dediğin zaman ben tamam belki sekiz buçuk olabilir demiştim... ama bu...
عندما قلت أن المكان يقيم ب10 اعتقدت؟ حسنا ربما بين ثمانية ...ونصف.

Bir yere gelirim dediğin zaman gel.
لماذا لا تكون موجودا عندما تقول بأنك ستفعله ؟

Su toplamış dediğin zaman çok komiksin.
لا يمكنني أن أخذك مأخذ الجدية عندما تقول الأنسجية البينية.

Onun için, bana gelip... "Hey, bunu yapmamalıyız bence" dediğin zaman... sana, "Bence de bunu yapmamalıyız bebeğim, ama...
لذلك عندما تقولين لي أنني لا أعتقد أننا يجب أن نقوم بهذا العمل

"Hayır" dediğin zaman bazı şeyler daha iyi bir hâl alır.
لأن الأشياء تصبح أفضل أحيانًا عندما تقولين لا

Lisedeyken sen "biraz yardım et" dediğin zaman keşke yardım etseydim.
في الثانوية؟ "عندما قلت "مساعدة بسيطة أتمنى لو كنت ساعدتك

Pizza salatası dediğin zaman biraz şüpheye düşmüştüm F'resnel.
عندما قلت سلطة بيتزا... كنت متشككة بعض الشيء

Bu yüzden sen bana kimse seninle birlikte çocuk yapmak istemez dediğin zaman...
لذا عندما قلت بأن لا أحد ...يريدُ بأن يحظى بأبناء معي

Şu anda ince bir buzun üzerinde yürüdüğümün farkındayım ama "bana ihtiyacın yok" dediğin zaman...
لكن عندما قلت .... بأنني لم أحتج إليك

İşe girdim dediğin zaman inanmadım
عندما قلت أنكِ حصلت على وظيفة...

- Çünkü ama dediğin zaman çok korkmuştum.
لأنه عندما قلت "ولكن" كنت.. - كنت خائفه

güvenli dediğin zaman, kaçıkların içeride bizi beklediğinden bahsetmeyi unutmuşsun!
عندما قلت آمن نسيت ذكر أن المتدربين ينتظروننا !

Elveda dediğin zaman, tekrar görüşme umutları kaybolur.
عندما تقول وداعا الرغبة في اللقاء مرة اخرى تموت

"Üç dediğimde" dediğin zaman, direk üç diye bağıramazsın.
لا يمكنك ان تصيح ثلاثة عندما تقول عند العدد ثلاثة

Onlar, onlar mı? "Onlar" dediğin zaman onları mı kastettin?
"هم, هم ؟ عندما تقول "هم فأنت تعنيهم بعينهم ؟ فهمت

Çok kötü bir hastalık dediğin zaman... tam olarak ne kastetmiştin?
عندما تقول هذا المرض هو الرهيبة... ... ماذا تقصد بالضبط؟

- Biliyor musun Bay Morgan... böyle dediğin zaman kızmıyorum hiç.
-أتعلم ياسيد "مورقان"... أنت لا تغضبني عندما تقول هذا

Öyle dediğin zaman tüyleri ürperiyor işte insanın.
عندما تقولين الجملة هكذا تجعلها تبدو مريعة

Evet dediğin zaman. Dodgy-Dodge.
عندما تقولين نعم

Daphne, benzin istasyonundan her geçtiğimizde, "çek bebeğim" dediğin zaman beni hiçe saydığını hissediyorum.
دافني), عندما تقولين احفر يا عزيزي احفر) عند كل محطة بنزين نتوقف عندها أشعر بالضعف