"dedikodu duydum" - Translation from Turkish to Arabic

    • سمعت إشاعة
        
    • سمعت شائعة
        
    • سمعت أشاعة
        
    • سمعتُ إشاعة
        
    • سمعت اشاعة
        
    "Dışlanmış" çocuklarınla Madonna şarkıları yaptığına dair küçük bir dedikodu duydum. Open Subtitles لقد سمعت إشاعة صغيرة بأنك تقوم بعمل نفس الأغاني لمادونا هل هذا صحيح ؟
    Asla silahsız birini vurmadığına dair bir dedikodu duydum. Open Subtitles سمعت إشاعة بأنك لا تطلقين النار على رجل غير مسلح
    Petrolü taşırken, bir sorunla karşılaştığın ile ilgili bir dedikodu duydum. Open Subtitles لقد سمعت إشاعة عن مواجهتك لمشكل نقل نقطكَ
    Bugün çok verimli geçti. Çok sıcak bir dedikodu duydum. Open Subtitles إنه يوم الإنتاج الكبير سمعت شائعة مُثيرة للجدل
    Sanat sokağından geçiyordum da ilginç bir dedikodu duydum. Open Subtitles بينما كُنت مارًا بمنطقة مونهوا... لقد سمعت شائعة مُثيرة للإعجاب تدور في الأرجاء.
    Çok sıcak bir dedikodu duydum. Open Subtitles لقد سمعت أشاعة ساخنة
    köyde bir dedikodu duydum. Open Subtitles لقد سمعتُ إشاعة البارحة في القرية
    Yönetimin mali yükü hafifletmeyi düşündüğü hakkında bir dedikodu duydum. Open Subtitles لقد سمعت اشاعة ان الادارة كانت على وشك تخفيف كاهل مصاريفها
    Yakışıklı veterinerimiz hakkında bir dedikodu duydum. Open Subtitles سمعت إشاعة عنك وعن الطبيب البيطري
    İlginç bir dedikodu duydum Doktor. Open Subtitles سمعت إشاعة مثيرة للإهتمام أيها الطبيب.
    George, Kosta Rika'da, çocukken annemin bir aşığı olduğu hakkında bir dedikodu duydum. Open Subtitles أتعلم يا (جورج), لمّا كنتُ فتىً في "كوستاريكا" سمعت إشاعة تقول بأن أمي كان لديها خليل
    Santana'nın karşı takımı tercih ettiğine dair bir dedikodu duydum ve %100 doğru olduğunu teyit edebilirim. Open Subtitles أنه طعمها مثل رائحة حفاظة الأطفال لقد سمعت إشاعة بأن " سناتانا " تلعب للفريق الآخر تقصد أن سانتانا شاذة جنسيا واستطيع أن تأكيد هذه الإشاعة %إنها صحيحة 100
    Karısı ölmüş diye bir dedikodu duydum da... Open Subtitles سمعت إشاعة بأنّ زوجته ميتة
    Aşık olmuşsun diye bir dedikodu duydum. Hop! Open Subtitles لقد سمعت إشاعة عن حبك
    Baksana, bir dedikodu duydum, Önceden Miller için mi çalışıyordun? Open Subtitles لقد سمعت إشاعة أنك تعمل مع (مولر)؟
    - Yani, bir dedikodu duydum... Open Subtitles حسنا, لقد سمعت شائعة ...
    Sen ve Sheila Baxter hakkında küçük bir dedikodu duydum. Open Subtitles سمعت شائعة صغيرة بخصوصك و(شيلا باكستر)
    Evet ve rahatsızlık verici bir dedikodu duydum. Open Subtitles أجل , و سمعت أشاعة مُزعجة.
    Son zamanlara kadar yoktu. Madison ve arkadaşlarının, Jordan'ı taciz ettiği hakkında bir dedikodu duydum. Open Subtitles فقط في الآونة الأخيرة، فقد سمعتُ إشاعة أنّ (ماديسون) وصديقاتها يُضايقن (جوردن).
    Lejeune'de ecstasy'yle ilgili bir dedikodu duydum. Open Subtitles "سمعت اشاعة أن هناك سبكة مخدرات في "لوجون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more