"dedikoduya" - Translation from Turkish to Arabic

    • النميمة
        
    • الشائعات
        
    • إشاعة
        
    • الإشاعة تقول
        
    Bu hafta hainliklere ve dedikoduya son vereceğiz ve bütün enerjimizi birlikte çalışmaya yönlendireceğiz. Open Subtitles الآن ، في هذا الأسبوع انتهينا من الطعن في الظهر و النميمة وسنوجه كل تلك الطاقة في عملنا معا
    Lütfen. dedikoduya değer olmak senin kaderin. Open Subtitles اوه ,بالله عليكي ,انتي قدرك ان تكون اخبارك تستحق النميمة
    Kavga ettiğimizi ima bile etseydi, bu telefon, dedikoduya ihtiyacı olan insanlar tarafından acı acı çalardı. Open Subtitles لم يلمح لدلك عندما غضب لأن الهاتف لن يتوقف عن الرنين لأن الناس تحب النميمة
    dedikoduya göre Amy March'ın 2 4 lezzetli limonu olmuştu. Open Subtitles وانتشرت الشائعات ان ايمي مارش تملك 24 ليمونه
    dedikoduya göre Amy March'ın 24 lezzetli limonu olmuştu. Open Subtitles وانتشرت الشائعات ان ايمي مارش تملك 24 ليمونه
    dedikoduya göre oturma odasına yakın bir yerde gizli bir çikolata odası varmış. Open Subtitles هناك إشاعة تقول أن هناك غرفة شوكولاتة في مكان ما في غرفة الجلوس
    Ama içeriğinde sen ve seks olan her dedikoduya cevap verebilmeliyiz. Open Subtitles نعم، لَكنَّنا المسؤولون عن كل إشاعة تتعلق بك وبالمعاشرة
    dedikoduya göre oturma odasının yakında bir yerdeymiş. Open Subtitles الإشاعة تقول أنّها بمكان ما قرب غرفة الجلوس
    Artı, ailem dedikoduya bayılıyor. Open Subtitles بالإضافة إلى أن عائلتي تحب النميمة للغاية
    Geçen gecenin kablolu televizyonunu özetleyip vakit kaybetmeden dedikoduya başlıyorlar. Open Subtitles أولا يقومون بتلخيص ليلة الماضية لقنوات الكيبل ثم يقومون بالتعمق في النميمة بالمكتب
    - Gizli. - Harika. dedikoduya bayılırım. Open Subtitles إنه أمر سري - عظيم، أحب النميمة -
    dedikoduya gel. Open Subtitles الان وقت النميمة.
    dedikoduya destek verilmiyor. Open Subtitles لسنا من مؤيدي النميمة.
    Vatikan'da dedikoduya iftira deniyor. Open Subtitles هنا في (الفاتيكان)، النميمة تسمّى افتراءً
    Rachel, o dedikoduya rağmen okulun en popüler kızlarından biriydin. Open Subtitles راشيل، حتى مع أن الشائعات .. كنت واحدة من الفتيات الأكثر شعبية.
    - Her durumda işimize devam edeceğiz dedikoduya değil. Open Subtitles بأي حال، سنبقي الأمر عن العمل . لا الشائعات
    Peki bir şey oldu mu? Çünkü dedikoduya göre perdeleri çekmişsiniz. Open Subtitles لأن الشائعات تقول أنكما أغلقتما الستائر
    dedikoduya göre bir Alman sanayici tüm koleksiyonu satın almış, ve bundan hemen sonra, Avrupa'ya gidecek. Open Subtitles تقول الشائعات بأن رجلاً صاحب مصنع ألماني إشترى المجموعة بكاملها و بعد هذه الجولة مباشرةً ستشحن المجموعة بكاملها إلى أوروبا
    dedikoduya göre, Kral Mary Boleyn'i bırakıp tahta göğüslü kız kardeşine geçmiş. Open Subtitles هناك إشاعة مفادها أن الملك صرف انتباهه عن ماري بولين وحول نظره إلى أختها ذات الصدر الصغير.
    Gizli kayıtla ilgili bir dedikoduya mı cevap vermemi mi istiyorsunuz? Open Subtitles أتريد مني الإجابة على إشاعة عن تسجيل تنصت؟
    Paranın kaynağı hakkında bir şeyler yapmadık ama bir dedikoduya göre babası bazı kişiler için önemli biriymiş. Open Subtitles لم نقُم بالبحث عن مصدر المال ولكن كانت هناك إشاعة بأن والده كان شخصاً مهمّاً
    dedikoduya göre Providence Adası'ndan korsanların çaldığı haram ganimetleri satarak kendinize kâr sağlıyormuşsunuz. Open Subtitles الإشاعة تقول أنك تحقق أرباحك ببيع البضاعة الغير القانونية المسروقة من قبل قراصنة جزيرة (بروفيدانس).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more