Kocanızın iki yıl önce iş arkadaşlarından biriyle yattığına dair bir dedikoduydu. | Open Subtitles | لقد كانت مجرد إشاعة إقامة زوجك علاقة مع أحد زميلاته في العمل منذ عامين |
O sadece sen ve senin aptal arkadaşlarının başlattığı bir dedikoduydu. | Open Subtitles | لقد كانت إشاعة قمتي بها انتٍ واصدقائك الأغبياء |
Yalnızca birkaç kişi ama sanırım paylaşmak için iyi bir dedikoduydu. | Open Subtitles | قليل، لكن أعتقد أنها كانت إشاعة جيدة لنشرها |
O zamanlar her şey dedikoduydu. | Open Subtitles | تحول جذري كل شيء كان يعتبر إشاعة آنذاك. |
O başka bir şey. O bir dedikoduydu ve dedikodu herkese aittir. - Tamam. | Open Subtitles | حسناً , ذلك مختلف كانت تلك نميمة و النميمة من حق للجميع |
Sadece bir dedikoduydu. O kadar. İyi geceler. | Open Subtitles | كان ذلك فقط إشاعة لا شيء أكثر |
- Bu bir dedikoduydu. | Open Subtitles | -تلك كانت إشاعة |
Sondra, dedikoduydu, söylenti. | Open Subtitles | (لقد كانت إشاعة يا (سوندرا |
Arkadaşımızın sırrını zorla söyleten adam diyor bunu bir de. O başka bir şey. O bir dedikoduydu ve dedikodu herkese aittir. | Open Subtitles | حسناً , ذلك مختلف كانت تلك نميمة و النميمة من حق للجميع |
Sadece ofiste dönen bir dedikoduydu. | Open Subtitles | كانت مُجرّد نميمة مكتبية فحسب. |