"delancey" - Translation from Turkish to Arabic

    • ديلانسي
        
    • باويل
        
    Doman ve Smith'in buluştuğu tek mekan barların dışındaki Delancey'nin sağında bir ofis. Open Subtitles , الموقع الوحيد الذي دومان قابل سميث , بغض النظر عن الحانات كان مكتبا في ديلانسي
    Kısa süre önce Bay Delancey'nin konut planlarını ele geçirdim. Open Subtitles منذ وقت قصير حصلت على "نسخة من ممتلكات السيد "ديلانسي
    Bakın, Orchard ile Delancey ve Broome arasında acil durum güç kesintisine ihtiyacım var. Open Subtitles أريد قطع التيار الكهربائي لحالة طارئة في اوركارد بين ديلانسي و بروم
    Delancey Caddesi istasyonu 5 dakika içinde kapanacaktır. Open Subtitles محطة شارع ديلانسي سيغلق في خمس دقائق.
    Herif Delancey'de takılıp, insanları gözlerdi. Open Subtitles هذا الرجل اعتاد الوقوف عند "ديلانسي" و يحملق في الناس
    - Ne? Bu herif Delancey'de oturup, Dışardaki insanlara pis pis bakardı. Open Subtitles هذا الرجل اعتاد الوقوف عند "ديلانسي" و يحملق في الناس
    Ayrıca Bay Delancey'nin bel çevresine sahip birinin bu tarz bir giysiyi başka birinin yardımı olmadan giymesi mümkün değil. Open Subtitles "فإن رجلا بمقاس السيد "ديلانسي لن يستطيع ان يلبس الثوب بدون مساعدة
    Bu durumda diyorsun ki katilimiz, Delancey'i zehirledikten sonra adamı yepyeni bir lateks kıyafetin içine tıktı ve bir dominatriks tarafından bulunmak üzere bıraktı? Open Subtitles إذن انت تعتقد بانه بعد ان قام القاتل "بتقييد السيد "ديلانسي قام بحشره ببذلة مطاطية جديدة
    Delancey'nin sadece ölmesini değil, küçük düşmesini de istedi. Open Subtitles هو لم يرد قتل "ديلانسي" فقط لقد اراد اذلاله أيضا
    Bayan Delancey kocanıza zarar vermek isteyebilecek herhangi biri geliyor mu aklınıza? Open Subtitles "سيدة "ديلانسي هل تشكين باحد اراد ان يؤذي زوجك؟
    Beni Bay Delancey'nin ölümüyle herhangi bir şekilde suçlayamadığınızı biliyorum. Open Subtitles انا اعلم انك لاتستطيع الأثبات "بانه لي اية علاقة بموت السيد "ديلانسي
    Delancey evindeki varlığı görmezden gelmek için fazla önemliydi ama vücut diline bakınca doğruyu söylüyor gibi gözüküyor. Open Subtitles "حضورها في منزل "ديلانسي كان قوياً كفايه حتى لا أتجاهله لكن تصرفاتها توحي بانها صادقة
    Katılıyorum ama bence benzerlikler biraz fazla belirgin ve Bay Delancey'i zehirleyen her kimse niyeti Bayan Spencer'ın üzerine suçu atmak. Open Subtitles اوافقك اعتقد بأن التشابه مدروس جيداً "واعتقد بان من قتل السيد "ديلانسي
    Bugün buraya geldim çünkü senin Titus Delancey'i öldürdüğüne inanmıyorum. Open Subtitles لقد اتيت اليوم لاني اعتقد بانكي "لم تقتلي "ديلانسي
    Kurbanımızın eşi, Peri Delancey tarafından tutulmuş. Open Subtitles وتبين ان من وظفه "هي "بيري ديلانسي زوجة الضحيه
    Bayan Delancey, Dr. Malone'dan tam olarak hangi ilaçları aldınız? Open Subtitles سيدة "ديلانسي" ما نوع الدواء الذي قمتي بشرائه من الدكتور مالون؟
    Ve Peri Delancey'e olanlara rağmen sen hariç kimse ona tuzak kurulduğunu düşünmüyor. Open Subtitles وعلى الرغم مما حدث مع "بيري ديلانسي" اليوم لا أحد يظن بأن الجريمة قد لُفقت لها باستثنائك انت
    Mulbery yahut Delancey Sokağı'nda olsa, olağan karşılardım. Open Subtitles لو كانت في "مالبيري" أو شارع ديلانسي"، لتفهّمت ذلك"
    Burası Delancey sokağı değil. İnemem. Benim fiyatım bu. Open Subtitles هذا ليس شارع "ديلانسي"ْ لن أخفض السعر
    - Delancey'e giden en kısa yol bu. Open Subtitles - إنه طريق مباشر لــ " ديلانسي "
    Delancey işten çıkarılmaların sebebi olan bütçe kesintilerini sağlamıştı. Open Subtitles نفس عضو الكونغرس الذي لدى (باويل) مشكلة معه؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more