"delay" - Translation from Turkish to Arabic

    • ديلاي
        
    • دلاي
        
    Örneğin efsanevi Juilliard, keman eğitmeni Dorothy Delay'ı düşünün. TED على سبيل المثال، فكر في معلمة الكمان جوليارد، اسمها دوروثي ديلاي.
    Dorothy Delay'in tarzı ile çalışmış ve kendi döneminin tartışmasız en iyi kemancısı oldu. TED لقد تدرب على طريقة دوروثي ديلاي وقد أصبح أعظم عازف كمان في جيله كما يزعم.
    Tom Delay, Jack'in arkadaşı değil miydi? Open Subtitles يا إلهي، أليس أحد أصدقاء (جاك)، (توم ديلاي
    Adam gerçekten Tom Delay'se ve evine gidersen işlerin garipleşmesine hazırlıklı ol. Open Subtitles لكن لو كان (توم ديلاي)، وكان عليكِ الذهاب للمنزل معه إستعدي لأن الأمر سيكون غريباً
    Mesela Çoğunluk Partisi lideri Tom Delay'i Güney Pasifik'teki Mariana Adalarına götürmüştük. Open Subtitles كزعيم الأغلبية في مجلس النواب(توم دلاي)أحضرناه إلى جزر(ماريانا)الشمالية في جنوب المحيط الهادىء
    Delay'e söyle, Florida'da Jeb Bush'u sıkıştırsın. Yok, boş ver! Delay'i ben ararım. Open Subtitles و إطلب من(ديلاي)أن يتصل بإبن(جيب بوش)في (فلوريدا) لا،لا تهتم
    Daha önce kimse, Çoğunluk Partisi lideri Tom Delay kadar bizim prensiplerimizi yüceltmemişti. Open Subtitles لم يحدث من قبل أن قام فرد كان ثابتا في مبادئنا بالإرتفاع بمثل علو رئيس الأغلبية في مجلس النواب(توم ديلاي)
    Çünkü eminim hepiniz Bay Delay'i dinlemek istiyorsunuzdur. Open Subtitles لأني واثق بأننا جميعا نريد أن نستمع للسيد(ديلاي)
    Bay Abramoff. Vekil Delay, sizi ofisine çağırıyor. Open Subtitles سيد(أبراموف)،عضو(الكونغرس)(ديلاي) يريدك أن تأتي إلى مكتبه
    Vekil Delay, bütün işlerinizi bırakıp, acilen ofisine gitmenizi söyledi. Open Subtitles عضو(الكونغرس)(ديلاي)قال بأنه يجدر بك ترك أي شيء تقوم به و تأتي إلى مكتبه حالا
    Washington Post, neden Chippewalar hakkında konuşmak için Delay'i arıyor? Open Subtitles لم تتصل جريد(واشنطن بوست) بـ(ديلاي)بشأن(شيبوا)؟
    Müdür Bey, karşınızda ajan Vivi Delay. Open Subtitles "حضرة المدير، العميلة "فيفيان ديلاي
    Müdür Bey, karşınızda ajan Vivi Delay. Open Subtitles سيادة الرئيس، هذه العميلة (فيفيان ديلاي)
    Tom Delay'le mi çıkacağım? Open Subtitles أسأخرج في موعد مع (توم ديلاي
    Enid, bana Delay'i bağlar mısın? Open Subtitles -انيد)أطلبي(ديلاي)من أجلي،هلا فعلت؟
    Çoğunluk Partisi lideri Tom Delay. Müsaadenizle. Open Subtitles (توم ديلاي)،إعذروني للحظة جميعا
    Tom Delay, büyüyünce olmayı hayal ettiğimiz kişidir. Tom. Open Subtitles لكن(توم ديلاي)هو كل ما أملنا بأن نكونه عندما نكبر،(توم)...
    2006 yılında, Texas büyük jurisinde yargılandıktan sonra Tom Delay, Çoğunluk Partisi'nden ve meclisteki görevinden istifa etti. Open Subtitles في 2006،(توم ديلاي)تنازل عن منصبه كزعيم للأغلبية واستقال من منصبه في(الكونغرس) بعد إتهامه من قبل هيئة المحلفين الكبرى لـ(تكساس)
    Jack, asgari ücret yasasını, meclis gündeminden çıkarmak için Bay Delay'i sıkıştırmaya devam ediyor. Open Subtitles (جاك)يدفع السيد(دلاي)بقوة من أجل التأكد من أن الحد الأدنى للأجور يبقى بعيدا عن جدول مجالس التشريعات
    Hey, trogloditler, senatonun işimizi engellemeye çalışması durumunda Will'in son ihracat rakamları Delay'in elinde olsun. Open Subtitles مرحبا،أنت يا ساكن الكهوف،هلا تأكدت من أن يحصل(دلاي)على آخر أرقام الصادرات من عند(ويلي)تحسبا من أن يحاول مجلس الشيوخ قتل هذا الشيء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more