"deleware" - Translation from Turkish to Arabic

    • ديلاوير
        
    -Bu haklara, balenle Amos Deleware'in bağırsaklarını deşmek de dahil mi? Open Subtitles أنها لا تشمل اندلعت النيران عاموس ديلاوير مع قطعة من البلين؟
    Amos Deleware'i öldürmek suçundan tutuklusunuz. Open Subtitles أنت تحت الإقامة الجبرية ل وفاة عاموس ديلاوير.
    Reis Deleware'in öldürüldüğüne ve senin bu konuda bir şeyler anlatabileceğine inanıyoruz. Open Subtitles نحن نعتقد اغتيل رئيس ولاية ديلاوير وأنت قد تكون قادرة على أن تقول لنا شيئا عن ذلك.
    Reis Deleware'in alfabesini çözmeye çalışıyorum. Open Subtitles اه، في الواقع، وأنا أحاول لمعرفة رئيس ديلاوير.
    Sonra Sid'in, Reis Deleware'in bacağında bulduğu kıymığı araştırdım. Dişbudak olduğu çıktı. Open Subtitles ثم قمت بتحليل منشقة أن معاوية سحبت من الفخذ رئيس ديلاوير.
    Ama onun dışında Wexford'la Reis Deleware'i öldüren balen arasında bir bağlantı kuramıyorum. Open Subtitles لكن مقدمو الاديره جانبا، ونحن لا يمكن الاتصال به بأي شكل من الأشكال إلى البلين التي قتل فيها رئيس ولاية ديلاوير.
    -Sence Reis Deleware, kendi halkından biri tarafından mı öldürüldü? Open Subtitles هل تعتقد ربما فعلا قتل رئيس ولاية ديلاوير التي كتبها واحد من تلقاء نفسه؟
    Tıpkı Reis Deleware'in sana göstermeye çalıştığı gibi, Liam. Open Subtitles ثم، لماذا لا يتم تثقيف لنا؟ مثلما حاول رئيس ولاية ديلاوير القيام به بالنسبة لك، ليام.
    Reis Deleware bu süreyi, işleri yoluna koymak için değerlendirdi. Open Subtitles لذلك، يستخدم رئيس ولاية ديلاوير التي الوقت في محاولة لجعل الأمور في نصابها الصحيح،
    Reis Deleware'in bütün koleksiyonunu devralacaklar. Open Subtitles خرجت لتوها من الهاتف مع مندوب من متحف للهنود الأميركيين في حديقة البطارية. وهم في طريقهم لتأخذ في كل جمع رئيس ديلاوير.
    Belki bize Amos Deleware ve Montiquan kabilesiyle aranızdaki sorunları anlatabilirsin. Open Subtitles ربما يمكن لك أن تخبرنا عن خلاف الممتلكات الخاصة بك مع عاموس ديلاوير وMontiquan الهندي الأمة.
    Evet. Deleware'de bulduğumuz o kâğıtta vardı. Open Subtitles هذا هو اللوحة من مكان ديلاوير.
    -Tamam ama Reis Deleware, hakkında öğrendiklerimizden anladığımız kadarıyla, kabilesinin itibarını korumaya çalışıyormuş. Open Subtitles نعم، وليس ذلك فحسب، ولكن من ما تعلمناه عنه، رئيس ولاية ديلاوير كان كل شيء الحفاظ على سلامة قبيلته. انها فقط لا يبدو وكأنه سيكون شيئا الأمامي من هذا القبيل.
    Bilgisayar, Bay Deleware'e ait değildi zaten. Open Subtitles الكمبيوتر لم _ تنتمي إلى السيد ديلاوير.
    Deleware'in hayli hararetli bir mülk kavgasına karıştığını öğrendim. 4024, Radford. Open Subtitles جريت البحث كسيس / نيكسيس على العنوان من تلك المخططات التي وجدنا في مكان ديلاوير. تبين انه متورط في نزاع حول ملكية ساخنة جدا .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more