"delhi'deki" - Translation from Turkish to Arabic

    • في دلهي
        
    • فى دلهى
        
    • نيو دلهي
        
    Sonia, Delhi'deki bağlantı kurduğum kişi, çekim yapacağımız buharlı treni bulmuş. Open Subtitles إذاً، سونيا, مراسلتي في دلهي وجدت قطار البخار حيث يمكننا التصوير
    Delhi'deki ağır sis yüzünden, uçusu Jaipur'a aktarıyoruz. Open Subtitles ..نظراً لوجود الضباب الكثيف في دلهي ستتحول هذة الرحلة إلى جابور
    Eski ve Yeni Delhi'deki tüm kitapçılara baktık, lmmy. Open Subtitles لقد بحثنا في جميع محلات الكتب في دلهي الجديدة والقديمة
    Delhi'deki 14 milyon insanın yüzde 45'i genelde aşırı nüfusa sahip kaçak gecekondularda yaşıyor. TED 45 بالمئة من ال 14 مليون شخص الذين يعيشون فى دلهى يعيشوا فى أحياء فقيرة غير مصرح بها، والتى مكتظة بشكل كبير.
    Kallikuppam, Yeni Delhi'deki kontrol grubumla beraber eğitimli bir biyoteknoloji öğretmeni olan özel bir okul seviyesini yakaladı. TED كالكوبم التحقت بمستوى مدرستي في نيو دلهي مدرسة للأغنياء بها استاذ علوم احياء متدرب.
    Senin için Delhi'deki kız arkadaşımı bırakıp geldim. Open Subtitles واذهب خلفك تاركا حبيبتي التي تسكن في دلهي
    Senin için Delhi'deki kız arkadaşımı bırakıp geldim. Open Subtitles واذهب خلفك تاركا حبيبتي التي تسكن في دلهي
    Senin için Delhi'deki kız arkadaşımı bırakıp geldim. Open Subtitles واذهب خلفك تاركا حبيبتي التي تسكن في دلهي
    Bunu Delhi'deki Dışişleri Bakanlığına söyle. Open Subtitles التحدث الى وزارة الشؤون الخارجية في دلهي.
    Los Angeles'taki Meksikalı bahçıvan ve Delhi'deki Nepalli bir temizlikçi milliyetlerinin ifade ettiklerinden çok, kısıtlamalar ve alışkanlıklar bağlamında çok daha fazla ortak yöne sahipler. TED البستاني المكسيكي في لوس أنجلوس ومدبرة المنزل النيبالية في دلهي لديهم الكثير من القواسم المشتركة من حيث الطقوس والقيود التي تمليها الجنسية.
    Yeni Delhi'deki Ulusal Stadyumdan bildiriyorum. Open Subtitles من ملعب نيهورو في دلهي الجديدة
    Senin için Delhi'deki kız arkadaşımı bırakıp geldim. Open Subtitles اتيت تاركا حبيبتي التي تسكن في دلهي
    Senin için Delhi'deki kız arkadaşımı bırakıp geldim. Open Subtitles اتيت تاركا حبيبتي التي تسكن في دلهي
    Ve Delhi'deki kız arkadaşını bırakıp gelmiş. Open Subtitles تاركا حبيبتك التي تسكن في دلهي
    Senin için Delhi'deki kız arkadaşımı bırakıp geldim. Open Subtitles اتيت تاركا حبيبتي التي تسكن في دلهي
    Geçen ay Delhi'deki bir üniversiteye bir aşıyı e-posta şeklinde gönderdim ve 3 boyutlu biyolojik bir yazıcıdan çıktısını aldılar! Open Subtitles في الشهر الماضي فقط، عبر البريد الالكتروني لقاح إلى زميل في دلهي ثم إعادة إنشائه على طابعة بيولوجية 3D!
    Pek bir şey yok. 4 gündür Delhi'deki Dışişleri Bakanlığına ulaşmaya çalışıyoruz. Open Subtitles لا شيء من ذلك بكثير. كنا نحاول أن وصول إلى وزارة الشؤون الخارجية... ... في دلهي لمدة أربعة أيام، ولكن لم ينجحوا في.
    Delhi'deki uyuşturucu trafiğiyle ilgili ve şu koca adamla ilgili bilgi almaya gelmiş. Open Subtitles لديها معلومات عن تجاره ضخمه بالاطفال والمخدرات والدعاره والاتجار بالبشر فى دلهى
    Kökü Delhi'deki Babür krallığı olsun. Open Subtitles شجرة مملكة المغول مع جذورها فى دلهى
    Delhi'deki komşumuz. Open Subtitles جارنا فى دلهى
    Hindistan hükümeti bu binanın Delhi'deki en sağlıklı bina olduğunu gösteren bir çalışma keşfettiler ya da yayınladılar. TED إكتشفت حكومة الهند أو نشرت دراسة تظهر أن هذا هو أصح مبنى في نيو دلهي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more