Bu aydınlık halka çekim kuvvetinin, ışığın dahi kaçamayacağı kadar büyük olduğu yerdeki kara deliğin çevresindeki sınırları açığa çıkarır. | TED | تكشف هذه الحلقة المشعة أفق الثقب الأسود، حيث تكون قوى الجاذبية كبيرة للغاية لدرجة أن حتى الضوء لا يستطيع الفرار. |
Neredeyse kara deliğin uzayzamanı deldiğini görüyorsunuz, yeterince derine indiğinde de ışığın kara delik etrafında döndüğü bir aşamaya varıyoruz. | TED | يمكننا تقريبًا رؤية ثقب أسود يخترق الزمكان، وحين يجتاز عمقًا كبيرًا، نصل إلى مرحلة يدور عندها الضوء حول الثقب الأسود. |
O kadar eziğim ki seni bu deliğin içine sürükledim. | Open Subtitles | صحيح, أنا مجرد حقير سافل جررتُكِ إلى هذه الحفرة معي. |
deliğin çevresine saç teli koy. O zaman vuracağından eminim. | Open Subtitles | ضع شعرا ً حول تلك الفتحة أراهن انك ستدخل الكرة فيها |
Bu yüzden bir kara deliğin arkasına hiçbir şey saklayamazsınız. | TED | و بذالك لا يمكن إخفاء أي شيء وراء ثقب أسود. |
O, sahne zeminindeki deliğin içinde kaybolan, yerdeki ipekten bir çemberdir. | TED | دائرة من الحرير على الأرض تختفي في حفرة في قاع الأرض |
Burada değil. Kara deliğin çekim gücü çok güçlü. Kapana sıkıştık. | Open Subtitles | ليس هنا, قوة الجاذبية من الثقب الأسود قوية للغاية, نحن محاصرون |
Çünkü o mallar artık kara deliğin ne olduğunu araştırmayı bırakmışlar. | Open Subtitles | لإن علماؤهم قد أوشكوا على الإستسلام من معرفة ماهية الثقب الأسود |
İleri geri hareket edebilen bir delik saptadı bu deliğin ucundan hızlı bir şekilde ilerleyerek delik vasıtasıyla geçmişe gitti. | Open Subtitles | لقد استطاع تثبيت ثقب دودي قابل للعبور من خلاله وحفز المسرع في نهاية ذلك الثقب إلى الماضي وسافر من خلاله |
Birçok parlak galaksinin merkezinde bulunan yıldızlar, kara deliğin etrafına saatte milyonlarca kilometre hızla hareket eden yoyolar gibi fırlatılmışlardır. | Open Subtitles | النجوم في المركز المشرق لمعظم المجرات تقذف حول الثقب الاسود مثل يو يوس منطلقة بسرعة الملايين من الاميال في الساعة |
Ve Dünyamızı ezilmiş bu kara deliğin 30 km yakınında bile mutlu bir yörüngeye yerleştirebildiğinizi farkedebilirsiniz. | TED | فستدركون أنه من الممكن وضع الأرض فوق مدار آمن على مسافة ٣٠ كيلوميتر خارج هذا الثقب الأسود المسحوق. |
Samanyolu Galaksisi ve parlak tozlu kollarındaki yüz milyarlarca yıldıza karşı o kara deliğin gölgesinin düştüğünü görürdük. | TED | سنرى خيالا لهذا الثقب الأسود فوق مئات المليارات من النجوم الموجودة بدرب التبانة و على زقاق غبارها المضيء. |
Ortadaki deliğin daha iyi pişmesi için olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلمين أن الحفرة في المنتصف تجهز بمزيد من الطهي؟ |
Fareler bu ışıktan nefret eder ve kaçmaya ve resimde okla işaretli deliği bulmaya çalışır. deliğin altında içinden rahatlıkla kaçabilecekleri bir tüp vardır. | TED | والفئران تكره ذلك وتحاول الهرب، والعثور على الحفرة المشار إليها بالسهم، حيث يوجد أنبوب في الأسفل يمكنها الهرب من خلاله والاسترخاء في الحفرة المظلمة. |
Bu deliğin boşaltılmasını ve son parçasına kadar elden geçirilmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد لهذه الحفرة بأن تفرغ تماما ويتم غربلتها، حتى آخرها. |
deliğin tabanı büyük midyelerle kaplanmıştır. | Open Subtitles | يكسو الجزء السفلي من الفتحة البركانية محارات كبيرة |
Bir yerlinin bir deliğin içinde odun kömürü yaktığını görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رأيت احد لمساي الاصلين يستخدم الفحم الحجري في حفرة كبيرة. |
Ancak o deliğin alanını alarak görünmeyecek şekilde nasıl içine saklanmaz? | TED | ولكن كيف يمكن أخذ مساحة تلك الفجوة من دون أن يدفن و يختفي بداخلها ؟ |
Yaklaşık 10 dakika önce bir gezegene geçit açtık, bu gezegen bir kara deliğin ya kenarında ya da çok yakın. | Open Subtitles | منذ ما يقرب من 10 دقائق تقريباً إخترقنا أحد المسارات الدودية التى كانت فى داخل أو قريبة من أحد الثقوب السوداء |
Başın arkasında kurşunun çıktığı deliğin çapı yaklaşık 120 milimetre... ya da 13 santimetreydi. | Open Subtitles | فتحة خروج في الجزء الخلفي من رأسه تقاس حوالي 120 ملم أو خمس بوصات , للخارج |
Bilgi görüş alanı dışında ama hala kara deliğin gizemli boşluğunda var olabilir. | TED | فقد تنزوي المعلومات خارج المشهد، ولكنها تظل كامنة في الفراغ الملغز للثقب الأسود. |
Ve şu anda hayatım gibi gözüken deliğin içine yuvarlandım. | Open Subtitles | وحينها زحفت أنا إلى الحُفرة التي تبدو الآن أنها حياتي |
deliğin kapanmasına beş, dört, üç iki, bir. | Open Subtitles | المسلك الدودى ينفتح بعد خمسة، أربعة، ثلاثة إثنان، واحد |
Bir kara deliğin etrafında dönen bir yıldız aşırı ve dengesizdir. | Open Subtitles | نجمٌ يدور حول ثقبٍ أسود عنيفٌ وغير مستقرّ |