Önce aktif görevde ve sonra bu gibi sıçan deliklerine kendi başıma kilitleniyorum. | Open Subtitles | الأولى في الخدمة الفعلية، ومن ثم حبسهم تصل في الثقوب الفئران مثل هذا كله لوحدي. |
Giriş deliklerine bak. | Open Subtitles | انظر الى مدخل الثقوب |
Şu kurşun deliklerine bakın. | Open Subtitles | أنظر إلى كل هذه الثقوب هنا |
Buradaki yerimi kurşun deliklerine, bıçak yaralarına, lazer yanıklarına maruz kalarak kazandım. | Open Subtitles | لقد اكتسبت ورقة العبور التعامل مع ثقوب الرصاص و جروح السكاكين و الحروق الليزرية |
Yan tarafında çentikler ve parmak deliklerine sahip parçalar bulduk. | Open Subtitles | وجدنا قطع مع أجزاء من ثقوب الأصابع و مع شقوق على الجانب |
Dalları bir nevi mızrak haline getiriyorlar ve bu ağaç deliklerine batırmak için kullanıyorlar, diğer bir tür primatın olduğu yerde bir Afrika Lemuru. | Open Subtitles | أنهم يشكلون فروع الاشجار الى نوع مثل الرمح و يستخدمونه في وخز ثقوب الأشجار هذه، حيث يكون لديك نوع آخر من الرئيسيات ، حيوان اليمور. |
Ve fikir şu, ilerledikçe ve iyi öğrenciler birden cebirde hatalara başlıyor ve kalkülüste birden hatlara başlıyor, zeki olmanın dışında, iyi öğretmenlere sahip olmanın dışında. Ve bu İsviçre peyniri deliklerine sahip oldukları için oluyor. Temelden itibaren bu olmaya devam ediyor. Yani bizim modelimiz | TED | والفكرة هي أنك تمر بسرعة ويبدأ الطلاب الجيدون في الرسوب فجأة في حساب الجبر ويرسبون في التفاضل والتكامل فجأة رغماً عن كونهم أذكياء، ووفرة المعلمون الجيدون وهذا جراء هذه الفوارق كما ثقوب الجبن السويسرية التي تراكمت خلال بناء أساساتهم العلمية ولذا فنموذجنا |