delil yetersizliğinden serbest bırakıldı. Arkası kuvvetli. Havucu kullan. | Open Subtitles | : أطلق سراحه لعدم كفاية الأدلة مؤثر , لابد أن يعامل برفق |
Ama delil yetersizliğinden serbest kalmışlardı. | Open Subtitles | ولكن تمّ إطلاق سراحهم بسبب عدم كفاية الأدلة |
Yargıç, dün onu delil yetersizliğinden serbest bıraktı. | Open Subtitles | حسنًا، القاضي أطلق سراحه بالأمس لعدم كفاية الأدلة |
Aslına bakarsanız, delil yetersizliğinden suçlamayı düşürdük. | Open Subtitles | وفي الحقيقة نحن أسقطنا التهم بسبب نقص الأدلة |
delil yetersizliğinden suçsuz bulundu... | Open Subtitles | إعلان البراءة بسبب نقص الأدلة |
Sanığa yapılan tüm suçlamalar ... delil yetersizliğinden düşmüştür. | Open Subtitles | جميع التهم ضد المتهم تم اسقاطها بسبب قلة الأدله |
Yetkililer şarkıcı Macy Gray'i sorguladılar, daha sonra delil yetersizliğinden dolayı serbest bıraktılar. | Open Subtitles | الحكومة سألت المغنية مكاى جيرى و لكن تم إخلاء سبيلها بسبب عدم وجود أدلة |
1969 yılında, uyuşturucu bulunan bir yerde delil yetersizliğinden önce göz altına alınmış, sonra serbest bırakılmışsın. | Open Subtitles | عام 1969، كان قد تم اعتقالك وأطلق سراحك بعد لعدم كفاية الأدلة في مكان حيث تم العثور على المخدرات. |
Şüpheli bir şahıs polis tarafından sorgulandıktan sonra delil yetersizliğinden serbest bırakıldı. | Open Subtitles | ...وقد تم إستجواب مشتبه لكن أطلق سراحه لعدم كفاية الأدلة |
delil yetersizliğinden serbest bırakıldı. | Open Subtitles | لقد تمت تبرئته بسبب عدم كفاية الأدلة |
Melissa Waters Johnson, öldürüldü. Polis Memuru Greg Weil delil yetersizliğinden serbest bırakıldı. | Open Subtitles | (مقتل (ميليسا واترز إطلاق سراح الظابط (غريغ ويل) لعدم كفاية الأدلة |
Ama delil yetersizliğinden salıvermişler. | Open Subtitles | ... دعونا نذهب لعدم كفاية الأدلة. |
delil yetersizliğinden. | Open Subtitles | لعدم كفاية الأدلة. |
Epifanía 1987'den sonra delil yetersizliğinden serbest bırakıldı. | Open Subtitles | إيبيفانيا) قضى وقتًا وأُفرجَ عنه) في عام 1987، لعدم كفاية الأدلة. |
Anlaşılan delil yetersizliğinden. | Open Subtitles | على نقص الأدلة |
Anlaşılan delil yetersizliğinden. | Open Subtitles | على نقص الأدلة |
Sanığa yapılan tüm suçlamalar delil yetersizliğinden düşmüştür. | Open Subtitles | جميع التهم ضد المتهم تم اسقاطها بسبب قلة الأدله |
Manhattan'da, büyük bir yargıç, tanınmış bir suç ailesinin patronu Alfonse Fiorello'ya karşı hazırlanmış iddianameyi, güvenilir delil yetersizliğinden reddetti. | Open Subtitles | في مانهاتن, على هيئة المحلفين الكبرى رفضت لائحة الاتهام ضد الأسرة المشهورة علي رأسها الفونس فيوريلو مشيرا الي عدم وجود أدلة ذات مصداقية. |