| Babam onu çok sevmiş olmalı ki kederinden delirdiğini söylerler. | Open Subtitles | ولابد أن أبي كان يحبها جداً ويقولون أنه فقد صوابه من الحزن عليها |
| Kimisi Kral Lear'ın orada delirdiğini söyler. | Open Subtitles | يزعم البعض أن هذا المكان حيث فقد الملك (لير) صوابه |
| delirdiğini duydum, evet. Onu Bash ile evlendirdikten sonra delirmiş olmasın? | Open Subtitles | سمعت أنه، جنّ جنونه لكنه لم يكن مجنونا عندما لحقت به أولا |
| Perili diyoruz ama aslında evin delirdiğini kastediyoruz. | Open Subtitles | "نقول إن المنزل "مسكون لكننا نعنى أن المنزل قد جنّ جنونه |
| Bu olana kadar, hepimiz senin delirdiğini düşüneceğiz. | Open Subtitles | وحتى يحدث ذلك فإننا جميعا سنعتقد بأنك مجنونة |
| Ve sonra öldü. İnsanlar delirdiğini düşündüler. | Open Subtitles | بعدها ماتت الناس تقول بأنها جُنت |
| - Scott koçun delirdiğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول (سكوت) إنّ المدرب سيفقد صوابه. |
| Kimisi Kral Lear'ın orada delirdiğini söyler. | Open Subtitles | ويقول البعض انها حيث جنّ الملك لير |
| - Bu kadar delirdiğini söylememiştin. | Open Subtitles | -لم تخبرني أنه جنّ إلى هذا الحد |
| Ama bir şey gizlediğini de biliyorum çünkü delirdiğini düşünmemizi istemiyorsun. | Open Subtitles | ولكن... يمكنني ان اعلم انك تبقين سراً ما لأنك لا تريدين منا ان نظن بأنك مجنونة |
| Herkes onun delirdiğini düşünecek. | Open Subtitles | -الكلّ سيظنّ بأنّها جُنت |