Normal bir adam, deliye dönmeden onunla yaşayamaz. | Open Subtitles | لا يستطيع أى شخص طبيعى أن يحيا معها بدون أن يصيبه الجنون |
Seninle birlikte takılmayı özledim. Biraz deliye döndüğüm için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا أفتقد تسكع معك فعلاً آسف لأنني أصبحت مجنوناً قليلاً. |
En korkunç olanı da, sinirden deliye döndüğünde gülümsemendi. | Open Subtitles | الشيء الأكثر ترويعا كان أنك تبتسمين حينما تشعرين بالجنون |
Catalina, yaptıklarının biraz enteresan olduğunu ancak izleyenleri deliye çevirdiğini anlattı. | Open Subtitles | لقد شرحت كاتلينا هذا لكن بطريقة مختلفة لكنها جعلت الجماهير مجانين |
Hayır, ama ben bakirim ve bu beni deliye çeviriyor. | Open Subtitles | لا .. لكنني لم أفقد عذريتي بعد وهذا يدفعني للجنون |
Saldırı üstüne saldırı tıpkı öfkeli karıncalar gibi, benzin kokusuyla deliye dönmüşlerdi. | Open Subtitles | بالتناوب، بالهجوم، بالهجوم مثل النمل الغاضب المجنون برائحة الغازولين |
O da deliye dönmüş. Çünkü takım elbisesini falan mahvetmişler. | Open Subtitles | . و من ثم جن جنونه لأنهم لطخوا بدلته أو شيء كهذا |
Sonra oraya gittiğinizde, ot sattığınız için deliye dönerler. | Open Subtitles | وعندما تحضر يصيبهم الجنون أنك أنت الذي تبيع الحشيش |
Kolay görünür fakat zamanla deliye çevirir. | Open Subtitles | ربما سيبدو الأمر سهلاً في البداية. و لكن بعد فترة , سيقودك إلى الجنون. |
Öyle korkunç bir yaratık ki, onu gören denizciler deliye dönermiş. | Open Subtitles | ... كائن مخيف جداً حتى أن البحاره أصابهم الجنون .بمجرد رأيته |
İdam gününde hapishaneye doğru giderken zihnimin içinde Bobby deliye dönüyordu. | TED | أثناء قيادتي للسيارة متجهة إلى السجن يوم إعدامه في مخيلتي، أن بوبي سيكون مجنوناً |
deliye dönmüştü, intikam istiyordu. | Open Subtitles | السجن لم يكن ملائماً له لقد كان مجنوناً و أراد الإنتقام |
Sen deliye döndün. Ya o adam ölseydi? | Open Subtitles | كأنك أصبت بالجنون ماذا لو مات هذا الرجل في يدك |
Sonra. Ona ne yaptıklarını gördükten sonra, deliye döndüm. | Open Subtitles | بعد ذلك عندما رأيت مافعلوه به، أصبت بالجنون |
Biçiciler deliye dönecek, dünyalılar kaçacak ve dağ adamları onu kontrol etmeye çalışacak. | Open Subtitles | الـحاصدون سيصبحون مجانين الأرضييون سـيهربون و سيتوجبُ على رجال الجبل التعامل مع ذلك |
Eğer Jake çalışacak dediyse çalışacaktır. Bu şarj onu deliye döndürecek. | Open Subtitles | لو جاك قال ذلك سوف تقود هذه الشحنات القرش للجنون |
İyi huylu bir guatr ile konuşmayı benim deliye tercih ederim. | Open Subtitles | أفضّل التحدث مع غدة درقية مهذّبة... عن المجنون الذي أرسلوني إليه... |
Bu onun aklını karıştırıp deliye döndürecektir. | Open Subtitles | ربما يستجيب لواحدة داخليه تسبب له ارتباك و تثير جنونه |
Tanrım, bunu düşünmekten insan deliye döner. | Open Subtitles | يا إلهي قد يفقد المرء صوابه جراء تحليل هذا |
Bütün bildiğim bu adamların partimizi bastığı ve çıkarmaya çalıştığımızda da deliye döndükleri. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنهم أفسدو حفلنا و عندما حاولنا إخراجهم صاروا يتصرفون بجنون |
Tamam, Chuck Bass'ı ne deliye döndürebilir? | Open Subtitles | حسنا, اذا مالذي يغضب تشاك باس? |
Ama anneme, oraya gitmek istediğimi söylersem deliye dönecektir. | Open Subtitles | ولكن أمي ستغضب أذا أخبرتها أني أريد الذهاب |
Evlat, annen Robert'a hamile kalınca hormonları onu deliye dönüştürdü. | Open Subtitles | عندما كانت والدتك حاملا بروبرت جعلتها الهرمونات تفقد صوابها |
Tanrım! Bunu düşünmek insanı deliye döndürebilir. | Open Subtitles | يا إلهي ، أكاد أجنّ عندما أفكر في هذا الأمر |
BG: Kapsama alanı dışında olduğun bir yerde FBI deliye mi dönüyor? | TED | بي جي: وفي اليوم الذي لا يوجد في المكان تغطية لاسلكلية، يجن مكتب التحقيق الفيدرالي؟ |
Sonra o dışarı çıktı ve kırık lambayı görünce deliye döndü. | Open Subtitles | وبعد ذلك خرجت، وكانت غاضبة جداً بشأن المصباح المكسور. |