"demek değildir" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا تعني
        
    • لايعني
        
    • لا يعني
        
    • لا يَعْني
        
    • لا يعنى
        
    • ليست عن
        
    • ليس معناه
        
    • لم اكن اعني بانني
        
    Umarım fırtına demek değildir çünkü fırtına fobim var. Open Subtitles حسناً، تمنيت أنّها لا تعني وجود الرعد، لأنّني مصاب برهاب الرعد.
    Tamam. tüm şakaları yapın, ama varlık ve güç her zaman başarı demek değildir. Open Subtitles لكن المال والقوة لا تعني النجاح تلقائياً
    İlk kural Özgür Dağıtım demek... beleş dağıtım demek değildir. Open Subtitles الحق الاول: حرية اعادة التوزيع وهذا لايعني مجانا كما لو انه ليس له ثمن
    Oğluyla sikişmiş olabilirim ama bu demek değildir ki, onu öldürmek istedim. Open Subtitles صحيح أنني كنت أضاجع ابنه ولكن ذلك لا يعني أنني أردت قتله
    Bu demek değildir ki, seni seven birinin önünde kendini asla bir yabancıya vermeyeceksin. Open Subtitles لا يَعْني بأنّك لَنْ تَعطي نفسك إلى غريب أمام الذي يَحبُّك
    Rohan, aşk sadece seni seviyorum demek değildir. Open Subtitles روهان، الحب لا يعنى ان تقول فقط لشخص ما انى احبك
    Hayat seks demek değildir. Open Subtitles عليك تجاوز ذلك الحياة ليست عن الجنس.
    "Yas tutmak, korkmak demek değildir. Kederlenmek, yenilgiyi kabullenmek değildir." Open Subtitles .تقصد "فاجعتنا لا تعني خوفنا "كمدنا لا يعني اعترافنا بالهزيمة
    Doğal demek güvenli demek değildir. Bunu hepiniz biliyorsunuz. TED كلمة "طبيعي" لا تعني "آمن،" وجميعكم تعلمون هذا.
    Ama kendimizi toparladık. Sosyalizm bir duvarın arkasında yaşamak demek değildir. Open Subtitles لكننا استجمعنا قوانا الاشتراكية لا تعني
    Deneme süresinin anlamı yalnızca mahvetme demek değildir. Open Subtitles فترة التدريب لا تعني فقط بأنّ " أداكم ضعيف".
    Çünkü tatlı bir kızla tanıştım diye onu hakkettim demek değildir bu. Open Subtitles لأنني قابلت فتاة جميلة لايعني أنني أستحق التواجد معها بعد
    Konuşmama hakkını kullanmak, dinlemeyeceğiz demek değildir. Open Subtitles الحق بالتزام الصمت لايعني لا يعني ان لا نستمع
    Sana mama alması oyuncaklarını paylaşmalısın demek değildir. Open Subtitles لمجرد أنه يبتاع لك بديل الحليب لايعني أنكِ بحاجة لمشاركته ألعابكِ
    Sana yanlış davrandıklarını biliyorum ama bunların düşman oldukları demek değildir... Open Subtitles اعرف بأنهم اخطئو معك مرة لكن هذا لا يعني بأنهم أعدائك
    Tamam, bu adam aptal olabilir. Ama bu hepsi aptal demek değildir. Open Subtitles حسناً هذا الرجل أحمق و لكن هذا لا يعني أنّ جميعهم كذلك
    Daphne bu evde yaşıyor diye 24 saat senin emrinde demek değildir. Open Subtitles فقط لأن حياةَ دافن هنا لا يَعْني بأنّها في كَ الجدول ويَتّصلُ 24 ساعة يومياً.
    Senin tarzını uygulamıyorum diye yanlış yapıyorum demek değildir. Open Subtitles لا يَعْني أَرْفعُه الطريق الخاطئ، يَنْطحُ لذا خارج.
    Albay Styles, böyle bir fırtına varken, bu mutlaka kötü birşey olmuş demek değildir. Open Subtitles كولونيل الانتظار فى عاصفه كهذه لا يعنى اى شىء
    Bir şey demek değildir ki bu yani. Ada bak lütfen. Open Subtitles ولكن هذا لا يعنى شيئاً إسمعى يا آضا من فضلك
    Hayat seks demek değildir. Open Subtitles الحياة ليست عن الجنس.
    Bir erkek arayacağını söylediği zaman arayacak demek değildir. Open Subtitles عندما يقول الشاب انه سيتصل هذا ليس معناه أنه سيتصل
    Susadım dediğimde bu bana bir bardak su getir demek değildir. Open Subtitles عندماقلتباننيعطشانة... لم اكن اعني بانني اريدك ان تحضر لي كأس من الماء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more