"demek istediğim şu" - Translation from Turkish to Arabic

    • ما أقوله هو
        
    • ما عنيته هو
        
    • المقصد هو
        
    • ما قصدت قوله
        
    • إنّما أقصد أنّه
        
    • الذي قَصدتُ القول
        
    Demek istediğim şu ki bir mağaza dolusu müşteriyi mutlu etmek göründüğünden zordur. Open Subtitles كل ما أقوله هو أن إبقاء متجراً مليء بالزبائن السعداء أصعب مما يبدو.
    Demek istediğim şu ki, onun bize her zaman verdiği desteği şimdi de biz ona verelim. Open Subtitles كل ما أقوله هو أن نمنح الرجل نفس الدّعم الذي لطالما وفّره لنا
    Demek istediğim şu ki, kendini tek yaşamaya hazır hissettiğinde geçiş dönemi sana yardım edeceğim, hepsi o. Open Subtitles ما عنيته هو أنّه وقتما كنتِ مستعدّة للاستقلال بنفسك فسأعينك بالانتقال وهذا كل شيء
    Bu hani şu "tepegöz" lakaplı olan mı? Tuhaftır ki bu o değil, başka bir kardeş. Demek istediğim şu çocuklar, ben sizler gibi değilim, tamam mı? Open Subtitles لا، إنّه شقيقٌ آخر المقصد هو أنّني لستُ مثلكم يا رفاق مفهوم؟
    Demek istediğim şu, dışarıda senin gibi insanların olduğunu bilmek çok güzel. Open Subtitles ما قصدت قوله هو أني أكون أفضل حالًا لأنـكِ موجـودة هنـاك لمسـاعدة الآخـرين
    Demek istediğim şu ki o adam kendini tanıtmakta hiç çekinmiyor. Open Subtitles إنّما أقصد أنّه لن يستحي من إظهار نفسه.
    Yok, Demek istediğim şu ki Profesör Kelp futbol antremanına gitmek zorundayım. Open Subtitles لا، حَسناً، الذي قَصدتُ القول , الأستاذ Kelp، كَانَ ذلك... ... l يَجِبُأَنْيَذْهبَإلىتدريب كرةالقدمِ .
    Demek istediğim şu, eğer mermiler sekiyorsa, biraz daha acı verecek birşeyler denemeliyiz. Open Subtitles ما أقوله هو لو ان الطلقات قفزت رُبَّمَا يَجِبُ أَنْ نُحاولَ شّيء , الذي سيوجه لكمةً أكثر قوه بعض الشيءَ
    Demek istediğim şu ki, o hafta sonu benimle değildi, yani sana söylediği gibi bir arazi bakmaya gitmiş olabilir. Open Subtitles لكن ما أقوله هو أنه لم يكن معي لذا ربما كان بالفعل يبحث عن الأرض كما قال
    Demek istediğim şu, bir erkek seni elde ettiğini bilirse artık çabalamak için nedeni kalmaz. Open Subtitles ما أقوله هو أنه بمجرد أن يعرف الرجل أنكِ شيء مضمون ما من سبب يجعله يحاول مجدداً
    Demek istediğim şu ki, senin köşkteki ilk haftan benim de ilk haftamdı. Open Subtitles ما أقوله هو أن أسبوعك الأول في المزرعة كان أسبوعي الأول أيضاً
    Demek istediğim şu anda hissettiğin, bu korku... Open Subtitles كل ما أقوله هو الطريقة التي تشعرين بها الآن،هذاالخوف..
    Yani Demek istediğim şu eğer onu sikmek istersen, bunu kafaya takmam. Open Subtitles كل ما أقوله هو إن أردت ممارسة الجنس معها
    Demek istediğim şu ki, kendini tek yaşamaya hazır hissettiğinde geçiş dönemi sana yardım edeceğim, hepsi o. Open Subtitles ما عنيته هو أنّه وقتما كنتِ مستعدّة للاستقلال بنفسك فسأعينك بالانتقال وهذا كل شيء
    Demek istediğim şu ki Ali'nin milleti yağlamayla ilgili sorunları var. Open Subtitles .. اسمع ما اقصده المقصد هو الي" لديه صعوبة في" اراحة اي احد
    Bakın, Demek istediğim şu ki müdahale etmemizin vakti geldi. Open Subtitles - اجل- اصغوا , المقصد هو بأن لقد حان الوقت لكي نتدخل
    -Pekii Demek istediğim şu ki, Open Subtitles حسناً، المقصد هو
    Demek istediğim şu andan itibaren iyiye gidecek. Open Subtitles ما قصدت قوله سيتحسّن الأمر من هنا
    Demek istediğim şu ki o adam kendini tanıtmakta hiç çekinmiyor. Open Subtitles إنّما أقصد أنّه لن يستحي من إظهار نفسه.
    Yok, Demek istediğim şu ki Profesör Kelp futbol antremanına gitmek zorundayım. Open Subtitles لا، حَسناً، الذي قَصدتُ القول , الأستاذ Kelp، كَانَ ذلك... ... l يَجِبُأَنْيَذْهبَإلىتدريب كرةالقدمِ .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more