Bu demek oluyor ki, yakın arkadaşlarınızın ve akrabalarınızın 5'te 2'sine bir çeşit kanser teşhisi konulacaktır ve onlardan birisi ölecektir. | TED | هذا يعني أن 2 من كل 5 أشخاص من أصدقائك المقربين وأقاربك سيتم تشخيصه بنوع من أنواع السرطان، وسيموت واحد منهم. |
Bu demek oluyor ki, beş yaş itibariyle hayatınızın kalanında iyi göremiyorsunuz. | TED | هذا يعني بأن قبل بلوغ عمر الخمس سنوات لن تتمكنوا من الرؤية بشكل جيد طيلة فترة حياتكم |
Bu demek oluyor ki katilimiz bu kapağın diğer ucunda olabilir. | Open Subtitles | هذا يعني أنّ القاتل قد يكون في الطرف الآخر لهذا الغطاء |
Bu demek oluyor ki; sonsuzluğun bir parçası yerine kaynağı oluyorsun. | Open Subtitles | و هذا يعني أنك مصدر اللاتناهي و ليس مجرد جزء منه |
Bu demek oluyor ki bunu yapan kişi hâlâ dışarıda. | Open Subtitles | مما يعنى أن الشخص الذى فعل ذلك ما زال طليق |
Peki, bu demek oluyor ki o çocukların peşinden gitmemizi istiyor. | Open Subtitles | حسناً ، هذا يعني أنها تود منا الذهاب لإنقاذ هؤلاء الأطفال |
Bu demek oluyor ki spor haberleri yok, son haberler yok, tiraj düşüyor. | TED | هذا يعني أنهم ليس لديهم أخبار الرّياضة، ليس لديهم آخر الأخبار، فانخفض تداولها. |
Bu demek oluyor ki, doğada herhangi bir yerde gerçekleşmiyor, fakat bir laboratuvarda farklı endüstriyel ortamlara uygulanmak için insanlar tarafından üretiliyor. | TED | ما يعني أنه لا يتواجد بأي مكان في الطبيعة، لكنه صنع بواسطة بعض الناس في أحد المعامل للتطبيق في إعدادات صناعية مختلفة. |
Bu demek oluyor ki film endüstrisinin elinde eşitlikle alakalı hikayeleri bütün dünyaya yaymak için inanılmaz bir güç var. | TED | وهذا يعني أن صناعة السينما لديها وصول غير مسبوق لتكون قادرة على توزيع قصص عن المساواة في جميع أنحاء العالم. |
Bu demek oluyor ki, doktorlar ve hemşireler... ...hastaların sağlıklarına yeterli zamanı ayıramıyorlar. | TED | مما يعني أن الأطباء و الممرضات الموجودين لن يتوافر لهم الوقت لرعاية المرضى. |
Bu demek oluyor ki masal henüz mutlu sona ulaşmadı. | Open Subtitles | هذا يعني أن القصة لم تجد حتى الآن نهاية سعيدة. |
Bu demek oluyor ki gerçek atık miktarını bilmemeleri gibi nedenlerden dolayı her zaman bunun büyük bir problem olduğunu düşünen insanlar olacaktır. | TED | وهذا يعني بأن هناك دائمًا أشخاص يعتقدون أنها مشكلة كبيرة لأسباب ربما ليس لديها علاقة مع النفايات الفعلية كما نعتقد. |
demek oluyor ki, yumurtaların sıcak ve soğuyacaklar. | Open Subtitles | يعني بأن بيضك ما زال حار، كله قبل أن يبرد |
demek oluyor ki iki kurban da aynı kişi tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنّ كِلا الضحيّتين قتلا من قبل الشخص نفسه. |
Bu demek oluyor ki CIA takımının binanın içine girmesini kolaylaştırabilirsin. | Open Subtitles | هذا يعني أنّ بإستطاعتك تيسير دخول فريق المخابرات المركزيّة داخل المبنى |
Sanırım bu demek oluyor ki ödevini yarın akşama kadar bitirmiş olacaksın? | Open Subtitles | أوه, انا اعتقد ان هذا يعني أنك سوف تنتهين من الواجباتك المنزلية؟ |
demek oluyor ki; bu müziğin armonisi, yankısı ve eşsiz büyüsü tamamıyla yanlış temele oturmuş. | Open Subtitles | بما يعنى أن الموسيقى بتناغمها وصداها، وسحرها الذى لا يمكن تجاوز تأثيره. |
Bu demek oluyor ki, bu 4 defa döndüğünde, diğeri 3 defa dönmüş olacak. | TED | وهذا يعني أنها عندما تدور أربع مرات، فإن الأخرى تدور ثلاث مرات. |
Büyükbaba, sen rüyanda hiç asker görmedin, bu da demek oluyor ki, onlar da şimdi seni görmüyorlar. | Open Subtitles | ولكنك لم تري جنوداً في حلمك يا جدي وهذا يعني أنهم لا يستطيعوا رؤيتك |
demek oluyor ki hükümlerin biri veya her ikisinden muhtemelen idam edileceksin. | Open Subtitles | ما يعني أنهُ منَ المُحتمَل أن تُعدَم على واحِدَة أو كِلا الجريمتين |
Bu demek oluyor ki dün gece bir bar dolusu şüpheli varmış. | Open Subtitles | الذي يعني أن هناك بار ملئ بالمشتبه بهمِ هنا في الليلة الماضية |
Bu da demek oluyor ki hepsini ben taşıyacağım. | Open Subtitles | ممّا يعني أنّه عليّ التحقّق من كل صندوق بنفسي |
Bu demek oluyor ki, içeri giriş yapanlara karşı korunuyordu. | Open Subtitles | ما يعني بأنه محمي من الناس الذي يدخلون، عادة |
Yani bu demek oluyor ki buralarda.... benim gibi biri var Biliyorum | Open Subtitles | حسنا، هذا يعنى ان هناك أحد آخر خارجا مثلى؟ أعرف |
Eğer o gittiyse, bu demek oluyor ki sen tekrar görevdesin. | Open Subtitles | لذا، إن غادرت فهذا يعني أنّك ستعودين مكانها |